Borçlu şirketin merkezinde 3. kişi şirketin faaliyette bulunduğu, iki şirketin faaliyet konularının aynı olduğu, 3. kişi şirketin borçlunun işçilerini çalıştırdığı, borçlu ile ödünç iş görme sözleşmesi yapıldığı, her iki şirketin aynı kişilere ihracat yaptığı, 3. kişi şirketin borçlu şirketin yüklü miktarda borcunu üstlendiği, borçlu şirketin faaliyetini muvazaalı olarak sürdürdüğü dikkate alındığında, 3. kişi tarafından sunulan haczedilen takım elbiselerin yapımında kullanılan malzemelere ait faturaların mülkiyet karinesinin aksini ispata elverişli olmadığı; alacaklının açtığı istihkak iddiasının reddi davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Usulüne uygun istihkak iddiasının kaldırılmasına ilişkin dava bulunmadığı halde icra hukuk mahkemesince icra takibinin devamı hakkında karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesinin isabetli görülmediği-
Dava konusu haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmış olması halinde mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu ve bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerektiği-
3. kişi şirketin borçlu şirketin sözleşmesi sona erdikten sonra başka bir akaryakıt firması ile anlaşarak akaryakıt istasyonu işletmeye başladığı, borçlu şirketin farklı bir firma adı altındaki işletmesine ait lisansının bittiği, 3. kişi şirketin yeniden bayilik başvurusu olduğunun bildirildiği, bu bakımdan lisans devrinin söz konusu olmadığı, mahcuzlara ilişkin faturalar ile EPDK lisansına ilişkin başvuru ve belgeler, iş yeri ruhsatı, bayilik sözleşmelerinin sunulduğu hacizde borçlu şirkete ait bir belgeye rastlanmadığı, şirketlerin ortaklık yapıları arasında da bir benzerlik bulunmadığı dikkate alındığında, davalı 3. kişinin İİK. mad. 97/a'de yer alan mülkiyet karinesinin aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispatladığının kabulü gerektiği-
İş yeri adresinin “muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi” kapsamında değerlendirilemeyeceği-
Üçüncü kişinin çalışanının üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı- İstihkaka ilişkin prosedür işletilmeksizin 3. kişi tarafından, süresi içinde doğrudan icra hukuk mahkemesinde dava açılarak istihkak iddiasında bulunulabileceği-
İİK’nun 99. maddesine dayalı alacaklının istihkak iddiasının reddi talebine ilişkin davada, taraflar arasında danışıklı işlem olduğu iddia edilmemiş olup, davalılar arasında devir ilişkisinin bulunduğu ihtilaflı değil ise de, mahkemece İİK'nun 44. maddesi TBK ve TTK hükümleri uygulanmak suretiyle davalı üçüncü kişinin borçtan sorumlu olması gerektiğine dair kabulü doğru bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerektiği-
Üçüncü kişinin haciz müzekkeresine karşı mevduat hesabı üzerinde kendisinin rehin hakkı bulunduğunu ileri sürmesinin "istihkak iddiası" niteliğinde olduğu, icra müdürünün İİK'nun 99. maddesinde yazılı kurallara göre işlem yapması gerektiği- Şikayetçi bankanın, birinci haciz ihbarnamesine karşı, takip borçlusunun kendisinden olan alacağı üzerinde rehin hakkı bulunduğuna dair beyanının, haciz ihbarına yapılan itiraz niteliğinde olduğu- İcra müdürlüğünce, borçlu hesabında haczedilen paranın -bankanın muaccel olan rehin ve risk bedelleri dışında kalan kısmının- icra dosyasına gönderilmesi için üçüncü kişiye müzekkere yazmasının yasaya aykırı olduğu-
Davalı 3. kişi bakımından tebligatın Tebligat Kanunu 21. maddesine göre yapılması için gerekli bilgiler UYAP sisteminde bulunmakta olup, takip borçlusunun davalının eşi olduğu, bu kişinin T.C Kimlik numarasının da aile nüfus kayıt örneği nazara alınarak UYAP sisteminden tespiti mümkün olup, bu tespit yapıldıktan sonra takip borçlusuna da dava dilekçesinin tebliği ile bu şekilde taraf teşkilinin yapılmasının da mümkün olduğu, ayrıca ifade etmek gerekir ki, mahkemece, celsede tesis edilen ara karar gereğince saptanan eksiklikleri tamamlaması için davacıya kesin süre verilmişse de verilen kesin sürenin sonuçları hatırlatılmamış, uygulanacak yaptırım da belirtilmediğinden, bu yönden de verilen sürenin usule uygun olduğundan bahsedilemeyeceği-