Mahkemece, dava açıldığı tarihte İİK.'nun 96/1. maddesi uyarınca borçlu şirket tarafından 3. kişi şirket lehine öne sürülmüş geçerli bir istihkak iddiası bulunmakla birlikte, davalı 3. kişi şirket vekilinin mahcuzların müvekkili şirkete ait olmadığı beyanı karşısında, başlangıçta var olan dava şartının davanın devamı esnasında ortadan kalktığı nazara alınarak dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı borçlunun ticaret sicil kaydının re'sen terkin edildiğinin anlaşılması karşısında yapılması gereken işin; anılan HGK kararı çerçevesinde, tüzel kişiliği sona eren davalı şirketin ihyası için tasfiye memurluğu ile Ticaret Siciline husumet yöneltilerek ayrı bir dava açılması için davacı tarafa uygun bir süre verilmesi, dava açıldığı takdirde bu davanın sonucunun beklenmesi, tüzel kişiliğin yeniden ihyası halinde sonucuna göre karar verilmesi olduğu-
İstihkak davalarının amacı, hacizli mal üzerinde üçüncü kişinin iddia ettiği hakkın, maddi hukuka göre mevcut olup olmadığının tespit edilmesi olmadığı, aksine bu davalarda, haczedilen belli bir mal üzerinde cebri icranın cereyan edip etmeyeceğinin belirlenmesinin amaçlandığı, yani istihkak davasının sadece takip hukuku alanında ve derdest somut icra takibi bakımından sonuç doğuracağı-
Üçüncü şahsın adresinde yapılan haciz sırasında bulunan belgeler İİK. 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğunu göstermeyeceğinden, İİK. 99 uyarınca alacaklıya istihkak davası açmak üzere icra müdürlüğünce süre verilmesi için dosyanın icra müdürlüğüne gönderilmesi gerektiği-
İstihkak iddiasında bulunan kişinin üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı görüldüğünden, 3. şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığının kabulü gerekeceği ve bu durumda davacı alacaklının İİK. mad. 99 uyarınca istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı-
Alacaklının İİK'nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine-
Önceden aynı yerde yapılan haciz sahasında hazır bulunan çalışan haciz alanının borçluya ait olduğunu beyan etmiş ve davaya konu haciz sırasında borçlu şirkete ait baret ve bilgisayar kayıtlarında birkaç evrak bulunmuş ise de; davalı 3. kişi şirket ile Sağlık Bakanlığı arasında yapılan Devlet Hastanesi Yapım İşi Sözleşmesine istinaden 3. kişinin şantiyesinde ve 3. kişi şirket yetkilisi huzurunda yapıldığı hacizde, borçlunun davalı 3. kişinin taşeronu olarak haciz mahallinde bir süre çalışmış olması ve noterde düzenlenen sözleşme ile borçlu ile yapılan sözleşmenin feshedilmesi karşısında mahcuzların borçlu elinde bulunmayıp haciz sırasında üzerinde mülkiyet iddia eden 3. şahıs elinde olduğunun kabulü gerekeceği-
Borçlu şirket bakımından "ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri de dahil olmak üzere tüm takip işlerinin yapılmasının tedbiren durdurulması" yönünde karar verildiği anlaşıldığından, bu karardan 1 gün sonra konulan haczin geçersiz olduğu- İstihkak davasının açıldığı tarihte ortada geçerli bir haciz bulunmadığından, dava ön koşulunun yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiği-
3. kişi yararına, çalışanının istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı ve bu durumda, davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı-
3. kişi yararına, babasının istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı ve bu durumda, davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı-
