İİK. mad. 99 uyarınca, 7 günlük dava açma süresinin işlemeye başlaması için, alacaklı tarafından kendisine süre verildiğinin öğrenilmesinin yeterli olmadığı, dava açılmaması halinde doğacak hukuki sonuçlar bakımından gerekli ihtaratın yapılmış olmasının da zorunlu olduğu-
Mahkemece davacı alacaklı vekilinin dava dilekçesinde, iki ayrı talebinin bulunduğu nazara alınarak, memur muamelesini şikayete yönelik talebin öncelikle usulüne uygun şekilde değerlendirilerek, İİK’nun 99/1 maddesi gereğince icra mahkemesine istihkak davası açması için alacaklıya süre verilmesi işleminin iptali halinde alacaklının dava açma yükümlülüğü ortadan kalktığından istihkak davasının konusuz kalacağı da dikkate alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerektiği-
Davanın eldeki davanın davacısı tarafından aynı davalılara karşı açıldığı, dava konusu haczin ve mahcuzların aynı olduğu ve davacı alacaklı tarafından davalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi isteğinde bulunulduğu ve davanın reddine karar verildiği görüldüğünden; mahkemece davanın derdestlik nedeniyle ön koşul yokluğundan reddi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün davalı 3. kişi lehine bozulmasına karar vermek gerektiği-
Temyize konu şikayet haczin İİK'nun 97. maddesi uyarınca yapılmasını öngören memur işleminin iptali ile haczin aynı Kanun'un 99. maddesi uyarınca yapılması gerektiği talebine ilişkin olup aynı mahkemede görülen başka bir davanın ise istihkak iddiası nedeniyle takibin taliki veya devamına ilişkin olduğu, icra mahkemesince takibin devamına karar verilmesi, hacze ilişkin memur işleminin iptali için şikayet yoluna gidilmesine engel olmadığı gibi, ilgilinin bu şikayeti yapmasında hukuki yararının bulunmadığından da bahsedilemeyeceği-
Davaya konu haczin yapıldığı iş yerinin borçlu şirketin ticaret sicilindeki adresi olduğu, borçlu şirket ile üçüncü kişi aynı İş kolunda ticari faaliyette bulunduğu, davalı üçüncü kişi, haciz adresindeki faaliyetine, borcun doğumundan ve takip tarihinden sonra başlamış olduğu, 3. kişinin sunduğu vergi levhası ise beyana dayalı olarak düzenlenen her zaman temini mümkün belgelerden olup, kira sözleşmesinin şahıslar arasında her zaman düzenlenebilecek nitelikte belgelerden olup kira başlangıç tarihi borcun doğum ve takip tarihinden sonra olduğu, istihkak iddiası kanıtlanamamış olup istihkak iddiasının, alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla danışıklı olarak ileri sürüldüğünün ve muvazaalı işlemler yapıldığının kabulü gerektiği-
Dava konusu haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan borçlunun kardeşinin üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığının sabit olduğu, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığından, davacı alacaklının İİK 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, 6100 sayılı HMK nun 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK'nun 99. maddesine göre yapılarak alacaklıya dava açmak üzere süre verildiği, alacaklı vekili tarafından 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde eldeki dava açıldığı, ancak alacaklı vekilinin şikayet başvurusu nedeniyle, şikayete konu hacizlerin İİK'nun 97. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına karar verildiği ve anılan kararın kesinleştiği, bu şekilde, İİK'nun 99/1. maddesi gereğince icra mahkemesine istihkak davası açması için alacaklıya süre verilmesi işleminin iptali ile alacaklının dava açma yükümlülüğü ortadan kalktığından, davanın konusuz kaldığı, bu durumda mahkemece, dava konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Kural olarak alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak davasında haczedilen malın 3. kişiye değil kendisine ait olduğunu bildiren borçlunun, taraf olarak yer almayacağı, somut olayda ise haciz esnasında hazır olan borçlu şirket yetkilisinin,haciz adresinin 3. kişi şirkete ait olduğunu öne sürerek çekişme yarattığı anlaşıldığından, alacaklı tarafından açılan davada davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı alacaklıya süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti 6100 sayılı HMK 323. maddesi uyarınca yargılama gideri olarak belirlenmiş olup HMK 332. maddesine göre ise, yargılama giderlerine, mahkemece re'sen hükmedileceği-
Davalı 3.kişi vekili verdiği cevap dilekçesi ile birlikte delil listesi sunduğu ve tanık deliline dayandığı, tanık isim ve adreslerini bildirdiğine göre bildirilen tanıkların 6100 sayılı HMK'nun 234. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca dinlenip diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-