Haczin, borçlunun ev veya işyerinde değil de, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmediği, üçüncü kişiye ait ev ya da işyerinde yapılmış olması halinde, 99. maddenin uygulanarak, alacaklıya istihkak davası açması için süre verilmesi gerekeceği—
İİK. 99’a göre açılan istihkak davasının, icra mahkemesince «takibin durdurulması» konusunda bir karar verilmiş olmadıkça, tek başına alacaklının satış istemesine engel teşkil etmeyeceği— (Not: Bu içtihattaki görüş, 6352 sayılı Kanunla İİK. mad 99.'da yapılan "alacaklı tarafından süresi açılan dava sonuçlanıncaya kadar haczedilen malın satışı yapılmaz" şeklindeki değişiklik nedeniyle bugün için geçerliliğini yitirmiştir.)
Alacaklının, İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak «istihkak davası» açtığı durumlarda, ayrıca icra mahkemesinde «üçüncü kişinin, borçludan dava konusu malı devralması nedeniyle İİK’nun 277 vd. maddeleri uyarınca «tasarrufun iptali davası» açamayacağı (Alacaklının, İİK. 97/XVII uyarınca ancak, üçüncü kişinin kendisine karşı açtığı «istihkak davası»nda, icra mahkemesinde mukabil (karşılık) dava olarak «tasarrufun iptali davası» açabileceği)– Bu durumda, icra mahkemesince «açılan tasarrufun iptali davasının görev yönünden reddine» karar verilmesi, buna karşın «istihkak davası» yönünden işin esasına girilerek taraf kanıtlarının toplanması gerekeceği—
İİK. 99 uyarınca istihkak davası açılması için icra memurluğunca verilen 7 günlük sürenin, sonuç doğurabilmesi için, icra memurluğu kararının alacaklıya (vekiline) tefhim veya tebliğ edilmiş olması gerekeceği—
Üçüncü kişiye ait işyerinde uygulanan haciz hakkında, üçüncü kişinin istihkak iddiasına alacaklı vekilince karşı çıkılması ve icra memurluğunca verilen 7 günlük süre içinde alacaklı vekili tarafından dava açılmaması halinde haciz kalkmış olacağından, üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasında «davanın reddine» değil «konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına» şeklinde karar verilmesi gerekeceği—
Vergi levhası; sigorta prim bordroları, yoklama fişi, satış fişleri, fatura-lar ve tüm dosya içeriğinden işyerinin borcun doğumundan önce, üçüncü kişi tarafından açılıp işletilmekte olduğunun anlaşılması halinde, alacaklının açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekeceği—
Hakim tarafından sonradan yazılan «gerekçeli karar»ın, daha önce son oturumda tutanağa geçirilen ve taraflara tefhim edilen «kısa karar»a aykırı olamayacağı—
«Temyizin satıştan başka muameleleri durdurmayacağı»na ilişkin İİK. 364/III hükmünün genel nitelikli bir düzenleme olmasına karşın, «istihkak id-diası reddedilen üçüncü kişinin, tehiri icra kararı getirmedikçe, temyizin satışı durdurmayacağı»na dair İİK. 97/XIV hükmünün özel nitelikli bir düzenleme olduğu—