Hacizin, borçlu ile üçüncü kişinin müşterek konutunda (işyerinde) ya-pıldığı durumlarda, istihkak davasının İİK’nun 99. maddesine göre açıldığına bakılmaksızın mülkiyet karinesinin aksini isbat yükünün davalı üçüncü kişiye düşeceği—
İstihkak iddiası üzerine, İİK’nun 99. maddesi yerine İİK’nun 97. maddesinin uygulanması gerekeceğine ilişkin şikâyetin, duruşmaya taraflar gelmeseler dahi, yokluklarında sonuçlandırılması gerekeceği—
Alacaklı tarafından İİK’nun 99. maddesi uyarınca açılan menkul mala ilişkin istihkak davaları; asıl icra takibinin yapıldığı, haczi uygulayan talimat icrasının bulunduğu, davalının ikametgâhının bulunduğu veya eşyanın bulun-duğu yerdeki icra mahkemesinde açılabileceği—
Borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresin, şirkete ait olduğunun (şirket tarafından kiralanmış olduğunun ve vergi levhasının şirket adına düzenlenmiş olduğunun) anlaşılması halinde, şirket adresinde uygulanan haciz hakkında, İİK'’un 99. maddesinin uygulanması gerekeceği—
Ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun eşi ve annesinin oturduğu evde, onların huzurunda yapılan haciz hakkında, borçlunun o evde oturmadığı kanıtlanmadıkça, İİK’nun 96. ve 97. maddelerinin uygulanacağı, 99. maddenin uygulanmayacağı—
Borçlunun ortağı bulunduğu limited şirket adresinde yapılan haczin, «borçlu elinde» yapılmış sayılmayacağı (ve bu durumda olaya İİK’nun 99. maddesinin uygulanması gerekeceği)-
99. maddeye göre dava açma süresinin, «alacaklının haczi öğrendiği tarihten» değil, «icra müdürünün alacaklıya -dava açması için- mehil vermesinden itibaren» işlemeye başlayacağı—
Borçlu ile eşinin muvazaalı olarak boşandıklarının anlaşılması halinde, alacaklı tarafından açılan istihkak davasının kabulü gerekeceği—
Talimat icra dairesince, alacaklı vekiline «İİK. 99’a göre istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verilmesi» halinde, bu kararın hatalı olduğunu düşünen alacaklı vekilinin, bu kararın iptali için asıl takibin yapıldığı icra dairesinin değil, bu kararı veren talimat icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine (tetkik merciine) başvurması gerekeceği–
Borçlunun takip adresi ile işyeri adresinin ve haczin uygulandığı yerin aynı zamanda borçlunun oğlunun işyerleri adresi olmasının ve vergide oğlu adına kayıtlı bulunmasının, o yerin borçluya ait olmadığını göstermeyeceği—