Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaanın, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa olduğu, söz konusu muvazaada miras bırakanın gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istediği, ancak mirasçısının miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devrettiği, bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesinin, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlı olduğu-
Dinlenen taraf tanıkları mirasbırakanın diğer çocukları ile bir sorununun olmadığını, sağlığında tüm çocuklarına yardımlar yapıp bir şeyler verdiğini (davacı O.'a ev alırken maddi yardım yaptığını davacı B.'a para verdiğini, dava dışı T.'a evlenirken zeytinlik satıp yardımda bulunduğunu) bildirdiği; bu durumda, mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla değil sağlığında çocukları arasında denkleştirme yapma amacıyla hareket ettiği sonucuna varılması gerektiği; bu sebeple davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Alacak davasında, taraflar arasında imzalanan taşınmaz satış sözleşmesi, resmi biçimde yapılmayıp hukuken geçersiz olduğundan, satış bedeli olarak ödenen 17.10.1982 tarihindeki 50.000TL'nin, dava tarihi olan 08.07.2013 tarihindeki alım gücüne ulaştırılıp sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davacıya geri verileceği- Denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncelleme yapılırken, güncellemeye esas alınan somut veriler tek tek uygulanarak ödeme tarihinden ifanın imkânsız hale geldiği tarihe kadar paranın ulaştığı değer her bir dönem için hesaplanmalı, sonra bunların ortalaması alınması gerektiği- Mahkemece, ifanın imkansız hale geldiği tarihi tespit edilerek davacının ödediği satış bedelinin ifanın imkansız hale geldiği tarihte ulaştığı alım gücü, enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın, döviz kurlarındaki artış, maaş artışları vs gibi ekonomik etkenlerin ortalamalarının alınarak uzman bilirkişi vasıtasıyla hesaplanması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine-
Çekişme konusu yapılan taşınmazda tüm paydaşları kapsayacak şekilde harici bir taksim ya da eylemli olarak fiili kullanım biçiminin oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiği, böyle bir durumun bulunmadığının saptanması halinde davacı tarafın çekişmesiz olarak kullandığı bölüm olduğundan intifadan men olgusu oluşmadığı-
Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması gerektiği, elbirliği mülkiyetine (TMK mad. 701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte, elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemeyeceği- Kendisine satış vaadinde bulunulan ve elbirliği maliklerinden olmayan davalının yanında, murisin satış vaadinde bulunmayan başka mirasçıları da mevcut olduğundan ve taşınmazdaki elbirliği mülkiyeti paylı mülkiyete çevrilmeden sözleşmenin ifası mümkün olamayacağından mahkemece davanın reddi gerektiği-
Binaların tapu kaydında yer alan şerhteki binalar olduğu binanın bir bölümünü davacının bir bölümünü davalının kullandığı, davalı tarafından yapılan ve krokide kırmızı ile gösterilen bölümün taşınmazın niteliğini değiştirmediği açık olduğundan tüm paydaşları kapsayan fiili kullanma biçiminin oluşmadığı, ancak davacının taşınmazın bir bölümünü çekişmesiz olarak kullandığı olayda TMK. mad. 692 'nin de uygulanamayacağı, uyuşmazlığın elatmanın önlenmesi davası ile değil kesin çözüm getiren ortaklığın giderilmesi davası ile çözümlenebileceği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemi-
Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü olduğu;muvazaada miras bırakanın gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istediği; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlı olduğu; bir iç sorun olan, gizlenen gerçek irade ile amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulmasının genellikle zor olduğundan, bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesinin de önem taşıdığı-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin açılan davada, temlik tarihi itibariyle murisin mal satmayı gerektirecek herhangi bir ihtiyacının olmadığı, yine davalıların murisinin de alım gücünün bulunmadığı, murisin kendisinden 22 yaş küçük ve zamanında yanında işçi olarak çalışan ikinci eşini koruma içgüdüsü ile hareket ettiği, nitekim murisin çekişmeli parsel ile dava dışı parsellerin tamamını ve bir parselin de ½ payını üzerinde intifa haklarını saklı tutmak kaydıyla devrettiği, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığı sonucuna varıldığından,  parselin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile miras payı oranında davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği-