Davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde, harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekeceği, senette yer alan bedelin, uyarlama ve denkleştirici adalet kuralları ile Tefe-Tüfe endeksleri, altın-döviz kurlarındaki artışlara, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar gözetilerek dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanması, bu konuda uzman bilirkişilerden bir hukukçu, bir serbest muhasebeci yada mali müşavir ve bir bankacıdan rapor alınması gerektiği-
Tapulu taşınmaza ilişkin adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi talebine ilişkin davada, mahkemece; davacının alacak talebinin, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine dayandığı, alacağın TBK'nın 146. (BK'nın 125) maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu, takip tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolmadığı gözönünde bulundurularak; davalının zamanaşımı def'i reddedilip, işin esasına girilmesi gerektiği-
Mirasbırakanın ölünceye kadar davalı oğlu ve gelini ile birlikte yaşadığı, temliklerden sonrada taşınmazları davalı oğlunun kullandığı (temlik yapılanların taşınmazları hiç kullanmadıkları), mirasbırakanın gelini olan davalı ile ara maliklerden birinin kardeş, birinin ise akraba oldukları, taşınmazların gerçek değeri ile satış değerleri arasında aşırı fark bulunduğu, diğer ara maliklerin emanetçi olduğu anlaşıldığından mirasbırakanın gerçek iradesinin kız çocuğunda mal kaçırmak olduğu sonucuna varılması gerektiği-
Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaanın, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü olduğu, söz konusu muvazaa da miras bırakanın gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istediği, ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devrettiği-Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de TMK 706, TBK 237. ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği-
Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması gerektiği; varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve miras payı oranında tescil isteğine-
3. HD. 16.02.2016 T. E: 2015/2853, K: 1967-
Tüm mirasçılarına intikal eden taşınır, taşınmaz mallar ve hakların araştırılması, tapu kayıtları ve varsa öteki delil ve belgelerin mercilerinden getirtilmesi, varsa her bir mirasçıya nakledilen malların ve hakların nitelikleri ve değerleri hakkında uzman bilirkişiden rapor alınması, tanıkların paylaştırma yönünden dinlenmesi, böylece murisin bir paylaştırma kastı taşıyıp taşımadığının açıklığa kavuşturulması, şayet denkleştirme yapılmadığı kanaatine varılırsa, miras bırakana ait başka taşınmaz bulunup bulunmadığı, miras bırakanın davalıyı tercih sebebi, diğer çocukları ile arasında bir problem olup olmadığı, davalıya temlik edilen taşınmazların sayısı ve nitelikleri gibi hususları birlikte değerlendirilerek miras bırakanın iradesinin açıklığa kavuşturulması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Harici taşınmaz satış sözleşmesinde belirlenen satış bedeli ile cezai şartın iadesi istemi-
Dinlenen davacı tanıkları, mirasbırakanın çok fazla taşınmazının olduğunu ve bu taşınmazları mirasçılar arasında paylaştırdığını bildirmişler, murisin dava dışı çocuğu A.'de tanık olarak dinlenmiş ve murisin 60 dönümlük taşınmazını 6 çocuk arasında paylaştırdığını, 4 erkek kardeşin kendi arasında anlaşıp ev ve arsayı aldıklarını, kız kardeşlere de davalının para verdiğini bildirdiği; 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının mirasbırakanın mal kaçırma amacıyla gerçekleştirdiği temlikler bakımından uygulanacağını; toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden temlikin mal kaçırma amacıyla değil, paylaştırma amacıyla yapıldığı sonucuna varılacağı-