Tapu iptali ve tescil, tazminat davasında, davalı ve davacılar murisi B... H... arasında yapılan adi yazılı sözleşmedeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan payın devrine ve diğer bir sözleşmedeki taşınmaz devrine ilişkin taahhütler kanunun öngördüğü resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğundan davacıların, bilirkişilerce hesap edilen pay bedeli olan 604 TL ve daire bedeli olan 5.000 TL'nin tahsilini talep edemeyecekleri-
Davacının çekişmeli 4 parsel sayılı taşınmazda kullandığı ya da kullanabileceği bölüm olup olmadığı belirlenip, kullandığı yada kullanacağı bölüm varsa davanın reddedilip, 2 parsel sayılı taşınmazda ise elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerektiği-
Fiili kullanma biçiminin oluştuğu saptanması halinde çekişmeli fırının kimin kullanımına bırakıldığının belirlenip, fiili kullanma biçimi oluşmamış ise, davacının çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanabileceği bir bölüm olup olmadığının belirlenip sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Çekişme konusu taşınmazın davalıların kullanımında olup, davacının fiilen kullandığı bir bölümün olmadığı anlaşıldığından davalı ... 3. kişi olup çekişmeli taşınmazda paydaş olmadığından mutlak olarak elatmanın önlenmesine, diğer davalılar yönünden payları oranında elatmalarının önlenmesine karar verilmesi gerektiği-
Davacının çekişmeli 4 parsel sayılı taşınmazda kullandığı ya da kullanabileceği bölüm olup olmadığının belirlenip, kullandığı yada kullanacağı bölüm varsa davanın reddedilip, 2 parsel sayılı taşınmazda ise elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerektiği-
Bir hukuki işlemin 6502 s. yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde ve tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerektiği- Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının resmi şekilde yapılmasının zorunlu olduğu, haricen yapılan satış sözleşmelerinin hukuken geçersiz olduğu- Müteahhitin, arsa sahibi ile imzalamış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kendisine düşen daireleri, resmi olmayan ancak yazılı bir sözleşme ile üçüncü kişiye satması halinde ise, alacağın temliki söz konusu olduğundan, buna göre yapılan taşınmaz satış sözleşmelerinin geçerli olduğu- Öncelikle davalının mesleki amaçla hareket edip etmediği, müteahhit olup olmadığı, müteahhit ise satışa konu olan bağımsız bölümün bulunduğu taşınmazın tapu kaydı incelenerek, tapu kaydının davalı adına olmadığının tespiti halinde ise söz konusu taşınmaz nedeniyle davalı tarafından imzalanmış kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mevcut olup olmadığı, mevcutsa satış konusu dairenin, inşaat sözleşmesinde müteahhite düşen yerlerden olup olmadığı araştırılarak bunun sonucuna göre ve sözleşmenin geçerli olup olmadığının kesin olarak belirlenmesinden sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Alacak davasında, tapuya kayıtlı söz konusu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme, resmi biçimde yapılmayıp geçersiz olduğundan, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davacı tarafından davalıya taşınmazın satışı için verilen bedeli davalının geri vereceği- Sebepsiz zenginleşme gereğince verilenlerin iadesi sağlanırken, ödenen paranın ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması, başka bir deyişle denkleştirici adalet ilkesinin uygulanması gerektiği-
paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davasında tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı belirlenip, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanarak, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümleneceği-
Mahkemece yapılacak işin; dosyanın bir hukukçu, bir mali müşavir veya muhasebeci ve bir bankacıdan oluşturulacak üçlü bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi; harici satış nedeniyle nakten ödendiği belirtilen satış bedeli tutarının, ödeme tarihinden itibaren belirlenen TEFE–ÜFE endekslerindeki artışlar, altın, döviz fiyat ve kurlarındaki artışlar, işçi ve memur aylıklarındaki artışlar ve benzeri ekonomik etkenler gözetilerek ödeme tarihinden dava tarihine kadar uyarlamanın yapılması; uyarlanma suretiyle dava tarihinde vardığı değerin belirlenmesinin istenmesi, bu konuda gerekçeli, karşılaştırmalı, tarafların ve Yargıtay’ın denetimine elverişli rapor alınması; ondan sonra bedel konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesinden ibaret olduğu-
Miras bırakanın terekeden mal kaçırma amacıyla taşınmazını doğrudan lehine hareket ettiği mirasçısına ya da üçüncü kişiye devretmiş ya da yaptığı temliki işlemlerde aracı ve emanetçi kişiler kullanmış olmasının sonuca bir etkisi olmadığı-
