Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaanın, mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devredilerek ortaya çıktığı- Saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği- Yapılan temlikin muvazaalı olduğundan söz etme olanağı olmadığı gibi, TMK. mad. 6, HMK. mad. 190 uyarınca davacı, temliklerin muvazaalı yapıldığı iddiasını da usulünce kanıtladığından, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, pay oranında tescil istemine ilişkin açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiği- 
TMK. m. 706, 6098 sayılı TBK. m. 237 ve Tapu Kanunun 26. maddesi hükümlerine göre, tapulu taşınmazların satış ve devri tapu sicil memuru önünde yapılacak resmi sözleşme ile geçerli olacağı- Elbirliği mülkiyetine tabi taşınmazlarda miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmeler yazılı olmak koşulu ile geçerli olduğu, (TMK.nun 677. mad.) resmi şekil şartı öngörülmediği- Terekeye dahil taşınmazlar, paylaşılması ya da elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi ile miras malı olmaktan çıkacağı, bu aşamadan sonra paydaşlar arasındaki ilişki miras ilişkisi olmayıp mal ortaklığına dönüştürüldüğünden paylı mülkiyet esaslarına göre malik olan kişiler arasındaki paylaşım ve pay devrinin genel kurala göre tapu sicil memuru önünde resmi şekilde yapılmasının zorunlu olduğu-
Davacıların murisin sağlığında açtıkları davada; annelerinden mal kaçırmak amacıyla babalarının dava konusu taşınmazları devrettiğini iddia etmeleri, eldeki dosyanın yargılaması sırasında beyanları alınan tanıklar Y. ile O. 'ın da murisin ilk eşinden mallarını kaçırmak için taşınmazları davalıya devrettiğini beyan etmeleri, eşten, kız çocuklarından veyahut erkek çocuklarından mal kaçırmanın aynı zamanda terekeden mal kaçırma mahiyetinde olduğu, murisin aynı gün 10 parça taşınmazını devretmesini gerektirecek kadar parasal ihtiyacının olduğunun ortaya konulamaması karşısında, dava konusu taşınmazların davalıya temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu mahkemece belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik olmadığı-
İ. sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemlerine ilişkin açılan davada,dava mirasbırakanın temliki bakımından pay oranında açılmış olup, mirasçılar arasında paylı mülkiyet hükümleri gözetileceğinden pay oranında istemde bulunabilirlerse de, 3.kişilere karşı açılacak bu tür davaların tüm mirasçılar ya da tereke mümessili tarafından açılmasının zorunlu olduğu- İddianın yazılı delille kanıtlanamadığı, davacının delil listesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığı gözetilerek davanın reddinin gerektiği- 
3. HD. 23.02.2016 T. E: 2015/5388, K: 2392-
Muris muvazaasına ilişkin uyuşmazlıklarda, ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk olduğu- Dinlenen davacı tanıkları kalan 8/216 payın mal kaçırma amaçlı temlik edildiğine ilişkin beyanda bulunmadığı; bu davanın kabulü halinde mirasçı sıfatıyla hak sahibi olacak kardeş; bir daire karşılığı payın davacı ve kendisi tarafından gönderilen paralarla satın alındığını belirttiği; bu durumda, esasen davalının 8/216 pay yönünden kabulü olmasaydı, muvazaa iddiası davacı tarafından kanıtlanamadığından 16/216 payın tamamının gerçek satış olduğu sonucuna varılacağı; hâl böyle olunca, diğer 8/216 pay temlikinin gerçek satış olduğu gözetilerek bu pay yönünden davanın reddine karar verilmesinin gerektiği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, tazminat, olmadığı takrirde tenkis isteklerine ilişkin davada, dava konusu taşınmazların imar uygulamasına dayanak tüm kayıtlarının getirtilmesi, davalının kadastro parselindeki payının ne oranda imar uygulamasına yansıtıldığı hususunda uzman bilirkişiden rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılması, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği-
Tüm paydaşları bağlayan fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığının açıklığa kavuşturulması, oluştu ise 3 nolu dairenin kime özgülendiğinin belirlenmesi, davacının kullanımına bırakıldığı belirlenirse davanın kabul edilmesi, aksi halde paylı mülkiyet hükümleri gözetilerek davacının taşınmazda kullandığı ya da kullanabileceği bir bölüm olup olmadığının saptanması; kullandığı ya da kullanabileceği bölüm varsa davanın reddedilmesi, aksi halde pay oranında davanın kabul edilmesi, ecrimisil isteğinin reddine ilişkin kararın davacı tarafından temyize getirilmemesi nedeni ile kazanılmış hakkın gözetilmesi gerektiği-
3. HD. 22.02.2016 T. E: 1398, K: 2304-