Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve miras payı oranında tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkin davada, bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesinin de büyük önem taşıdığı, bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk olduğu; murisin asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde belirlenmeden sonuca gidilmemesi gerektiği--
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve miras payı oranında tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkin davada, bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesinin de büyük önem taşıdığı, bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk olduğu; salt bedeller arasındaki farkın tek başına muvazaa kanıtı olamayacağı-
Mirasbırakanın gerçek irade ve amacının saptanması, ilk temlik edilen kişiye yapılan temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı yapılıp yapılmadığının belirlenmesi bakımından tarafların tüm delilleri toplanarak davacıların bildirdiği tanıkların dinlenmesi, ilk temlik edilen kişiye yapılan temlikin muvazaalı olmadığının anlaşılması durumunda davanın reddedilmesi, temlikin muvazaalı olması durumunda ikinci temlik edilen kişinin davayı kabul ettiği gözetilip, dosyaya ibraz edilen protokollerin değerlendirilmesi, ondan sonraki eller bakımından TMK. mad. 1023 anlamında iyiniyetli olup olmadıkları üzerinde durulması, bu konuya ilişkin delillerin toplanıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Tapu iptali ve tescil, tazminat davasında, davalı ve davacılar murisi B... H... arasında yapılan adi yazılı sözleşmedeki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan payın devrine ve diğer bir sözleşmedeki taşınmaz devrine ilişkin taahhütler kanunun öngördüğü resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğundan davacıların, bilirkişilerce hesap edilen pay bedeli olan 604 TL ve daire bedeli olan 5.000 TL'nin tahsilini talep edemeyecekleri-
Davacının çekişmeli 4 parsel sayılı taşınmazda kullandığı ya da kullanabileceği bölüm olup olmadığı belirlenip, kullandığı yada kullanacağı bölüm varsa davanın reddedilip, 2 parsel sayılı taşınmazda ise elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerektiği-
Çekişme konusu taşınmazın davalıların kullanımında olup, davacının fiilen kullandığı bir bölümün olmadığı anlaşıldığından davalı ... 3. kişi olup çekişmeli taşınmazda paydaş olmadığından mutlak olarak elatmanın önlenmesine, diğer davalılar yönünden payları oranında elatmalarının önlenmesine karar verilmesi gerektiği-
Fiili kullanma biçiminin oluştuğu saptanması halinde çekişmeli fırının kimin kullanımına bırakıldığının belirlenip, fiili kullanma biçimi oluşmamış ise, davacının çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanabileceği bir bölüm olup olmadığının belirlenip sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacının çekişmeli 4 parsel sayılı taşınmazda kullandığı ya da kullanabileceği bölüm olup olmadığının belirlenip, kullandığı yada kullanacağı bölüm varsa davanın reddedilip, 2 parsel sayılı taşınmazda ise elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerektiği-
Bir hukuki işlemin 6502 s. yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde ve tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerektiği- Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının resmi şekilde yapılmasının zorunlu olduğu, haricen yapılan satış sözleşmelerinin hukuken geçersiz olduğu- Müteahhitin, arsa sahibi ile imzalamış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kendisine düşen daireleri, resmi olmayan ancak yazılı bir sözleşme ile üçüncü kişiye satması halinde ise, alacağın temliki söz konusu olduğundan, buna göre yapılan taşınmaz satış sözleşmelerinin geçerli olduğu- Öncelikle davalının mesleki amaçla hareket edip etmediği, müteahhit olup olmadığı, müteahhit ise satışa konu olan bağımsız bölümün bulunduğu taşınmazın tapu kaydı incelenerek, tapu kaydının davalı adına olmadığının tespiti halinde ise söz konusu taşınmaz nedeniyle davalı tarafından imzalanmış kat karşılığı inşaat sözleşmesinin mevcut olup olmadığı, mevcutsa satış konusu dairenin, inşaat sözleşmesinde müteahhite düşen yerlerden olup olmadığı araştırılarak bunun sonucuna göre ve sözleşmenin geçerli olup olmadığının kesin olarak belirlenmesinden sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği-
Alacak davasında, tapuya kayıtlı söz konusu taşınmazın satışına ilişkin sözleşme, resmi biçimde yapılmayıp geçersiz olduğundan, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davacı tarafından davalıya taşınmazın satışı için verilen bedeli davalının geri vereceği- Sebepsiz zenginleşme gereğince verilenlerin iadesi sağlanırken, ödenen paranın ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması, başka bir deyişle denkleştirici adalet ilkesinin uygulanması gerektiği-