Davacılar, satıcının mirasçıları olan davalıların ferağ vermesini istemiş olup, davalılar ise bu isteği kabul etmediklerinden elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açtıklarından ve alacak isteği için zamanaşımının başlama tarihi bu davanın açıldığı tarih olduğundan davada 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçmediği- Dosyanın bir hukukçu, bir mali müşavir veya muhasebeci ve bir bankacıdan oluşturulacak üçlü bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi, senette yer alan bedelin dava tarihine kadar ulaştığı değerin saptanması gerektiği-
Tapu iptali ve tescil isteğine-
Gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, mahallinde üç kişilik uzman bilirkişi heyeti marifetiyle yeniden keşif yapılarak bilirkişilerden uygulamayı gösterir, denetime elverişli rapor ve kroki alınması, taşınmazın tamamının kullanım şekli tespit edilerek zeminde davacının kullandığı ya da taşınmazın niteliğine uygun kullanabileceği bir yer olup olmadığının belirlenmesi, böylece soruşturmanın eksiksiz tamamlanması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tecil isteğine-
Tapu iptali-tescil isteğine-
Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü olduğu; muvazaada miras bırakanın gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istediği; ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devrettiği; yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilmesi-
3. HD. 29.02.2016 T. E: 2015/5227, K: 2706-
Taşınmazın sözleşme tarihinde miras bırakanın terekesine dahil olmadığı, davacı ve davalılar adına paylı olarak tapuda kayıtlı bulunduğu anlaşıldığından, bütün mirasçıların katılımı ile yapılmış olsa bile davacının davasına dayanak olan taksim sözleşmesinin geçerli olduğundan bahsedilmesi mümkün olmayacağı, bahsi geçen taksim sözleşmesi; taşınmazın mirasçılar adına paylı olarak tescil edildiği tarihten sonra yapılmış olduğundan geçersiz olduğunun kabulü gerekeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
276 sayılı parsel bakımından tüm paydaşları bağlayan fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığının yerinde yeniden keşif yapılarak açıklığa kavuşturulması, oluşmuş ise; her bir paydaşın kullanımına bırakılan bölümün fen bilirkişisi tarafından düzenlenecek rapor ve krokiye yansıtmasının sağlanması davacının kullanımına bırakılan bölüme el atmanın olup olmadığının belirlenmesi, fiili kullanma durumu oluşmuş ve davacının kullanımına bırakılan bölüme el atma var ise davanın kabul edilmesi, aksi takdirde uyuşmazlığın paylı mülkiyet hükümleri gözetilerek çözümlenmesi gerektiği-
Paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi isteğine-