Miras bırakanın ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaalı olup olmadığının belirlenebilmesi için, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın tüm mal varlığına oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olgular göz önünde tutularak karar verilmesi gerekeceği, makul ve hoşgörü sınırları içerisindeki temlike yönelik muvazaa itirazının reddi gerekeceği-
Miras bırakan sağlığında hak dengesine uygun ve tüm mirasçıları kapsayan bir, paylaştırma yapmışsa mal kaçırma kastından söz edilemeyeceği-
Neticesi bakımından sicilin dayanaksız kalmasına yol açacak tapu iptali istemli davanın tescil isteği olmaksızın dinlenemeyeceği, bu sebeple davacılara tescil davası da açmak üzere mehil verilmesi, açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi gerekeceği- Ehliyetsizlik iddiası yönünden Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması, miras bırakanın temlik günü itibariyle ehliyetli olup olmadığının saptanması, ehliyetli olduğunun belirlenmesi durumunda temliki işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığı hususu üzerinde durulması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekeceği-
Kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin şekil eksikliği yönünden geçersiz ise buna dayanılarak herhangi bir istemde bulunulamayacağı ancak sözleşmenin büyük ölçüde yerine getirilmiş olması halinde, geçersizliğin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirileceği-
Tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazın miras bırakan tarafından zilyetliğin devir sözleşmesiyle davalılara temliki geçerli bir işlem olup, miras bırakanın işleminin muvazaalı ve geçersiz olduğunu söyleyebilme olanağının olmadığı-
Taraflar arasındaki sözleşme taşınmaz mülkiyet devir borcunu da içerdiğinden biçim koşuluna uygun yapılmaması nedeniyle geçersizdir, geçersiz olan bu sözleşmeye dayanılarak sözleş­me hükümleri ayakta imişçesine sözleşmede kararlaştırılan bedelin ödetilmesinin istenemeyeceği-
Miras bırakanın hak sahibi olmadığı üçüncü kişilerden davalılara intikal eden taşınmazlar bakımından “muris muvazaası”na dayanılarak tapu iptali talep edilmesi mümkün değil ise de, davacılar “üçüncü kişilerden davalılara intikal ettirilen taşınmazların bedelinin miras bırakanın ödediğini” iddia etmiş ve bu kanıtlanmışsa tenkis hükümlerine göre karar verilmesi gerekeceği-
Çekişme konusu taşınmazlarda paydaşlardan birine karşı usulünce açılmış bir dava bulunmadığı takdirde, taşınmazlarla ilgili davaya dâhili davalı olarak dâhil edilip hakkında karar tesis edilemeyeceği-
Müdahalenin meni, tescil ve tapu iptali gibi taşınmazın aynını ilgilendiren davalarda, taşınmazın değerinin esas alınacağı, harç kaybının da böylece önlenmiş olacağı-
İ. sözleşmelerinin delille kanıtlanabileceği, bu yazılı delilin tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan ve inanç gösterilen kişi adına taşınmazın tapu da tescil edildiği tarihten önce düzenlenmiş belge olması gerekeceği, açıklanan nitelikte bir yazılı delil bulunmasa da yanlar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla beraber bunun vukuuna delalet edecek karşı taraf elinden çıkmış yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa inanç sözleşmesinin tanık dahil her türlü delil ile kanıtlanmasının olanaklı olacağı-