Miras bırakanın irade ve amacının duraksamaya biçimde ortaya çıkarılmasının önemli olduğu, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul nedenlerinin bulunup bulunmadığı vs. somut olayın özelliklerine göre olguların göz önünde bulundurulması gerekeceği – Somut olaya geldiğimizde evladın ebeveynine bakmasının ve yardım etmesinin ahlaki bir görev olduğu ancak bu görevi yerine getirirken normalin ötesinde görev sınırını aştığında hizmetinin karşılığında bir şey istemesinin hukuka uygun olduğu ve ivazlı temlik hükümlerinin oluştuğu-
Ehliyetsizlik ve muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davalarında; tarafların delilleri toplanmak suretiyle tahkikat yapıldıktan sonra vekâletin veriliş tarihi ve vekil aracılığıyla yapılan temlik tarihi itibarıyla miras bırakanın ehliyetli olup olmadığının tespiti ile ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde muris muvazaası hukuksal nedenine dayanan isteğin değerlendirilmesi, yok eğer miras bırakanın yukarda değinilen tarihler bakımından ehliyetsiz olduğunun anlaşılması halinde terekenin elbirliği mülkiyetine tabi olduğu ve T.M.K. 702/4 madde hükmünün eldeki istek bakımından uygulama yeri bulunmadığı gözetilerek, pay oranında ehliyetsizlik nedeni ile açılan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği, buna bağlı olarak da muris muvazaası ile ilgili istek bakımından bir inceleme ve soruşturma yapılmasına da gerek bulunmayacağı-
Muris muvazaası iddiasıyla açılan davada; Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil isteneceği yerde tapu kaydının dayanağı belgenin iptali istenmesi durumunda, tapu iptal ve tescil isteği bulunmadığından, davanın dinlenilmesine olanak olmayacağı-
Kullanma şekli paydaşlar arasında anlaşma ile belirlenmiş veya fiili bir kullanma şekli oluşmuşsa buna aykırı davranışın iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacağı-
İ. sözleşmesinin İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ancak, yazılı delil ile kanıtlanabileceği, bu yazılı delilin, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olması gerekeceği-
E.tmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında; HUMK. 293/1. maddesine göre kardeşler arasındaki hukuki ihtilaflarda tanık dinlenebileceğinden yargılama sırasında dinlenen tanık beyanlarından davacı ile davalı arasında sözlü bir kira akdi yapıldığı, çekişmeli taşınmazın tasarrufu haklı ve geçerli bir nedene dayalı olduğu-
Davaya konu işletme, davalı şirket tarafından dava dışı şirkete devredilip teslim edildiğinden davacı şirketin davaya konu işletme üzerinde hapis hakkının kalmadığı, bu talep ile ilgili bir karar verilmesine yer olmadığı-
Tapuda kayıtlı taşınmazın haricen satışı geçersiz olup, böyle bir satışın haricen satın ve devralan kişiye herhangi bir hak bahşetmeyip, davalı, yargılama aşamasında davayı kabul ettiğini beyan etmiş ise de; tarım arazilerinin ifraz yolu ile satışı yapılamayacağı gibi, payların üçüncü kişilere satılıp devredilemeyeceği de gözetildiğinde, taşınmazın paylı olarak davacıya satılmasına olanak bulunmadığı-
