Kamu arazilerini işgal ederek bedelli veya bedelsiz olarak uzun yıllar kullanan, üzerine iş yeri veya mesken yaparak rant elde eden tahsis sahiplerinin açtıkları davalarda tahsis koşullarının gerçekleşmemesi nedeniyle tapu iptali ve tescil taleplerinin reddi halinde ödemiş oldukları tahsis bedelini dava tarihindeki rayiç üzerinden geri istemelerinin TMK’nın 2. maddesindeki dürüst davranma kuralına aykırı olduğu-
Kural olarak borçlunun aldığı emekli maaşı üzerine haciz konulamayacağı- Sadece şikayet tarihinden sonra yapılan kesintiler yönünden itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken, davacının zımni rıza gösterdiği dönemi de kapsayacak şekilde itirazın tümden iptalinin doğru olmadığı- Haczedilmezlik şikayetinin tarihi olan 03/07/2009 tarihinden itibaren, kesintiye son verildiği, 2012 tarihine kadar yapılan ödemeler ile bu ödemelere ait reddiyat tarihleri esas alınarak hesaplanacak işlemiş faizler yönünden itirazın iptaline ve takibin devamına karar vermek gerektiği-
Asli müdahilin, hisse devir sözleşmesinin iptaline ilişkin talebi maktu karar ve ilam harcına tabi olup, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince harç tamamlanmadan müteakip işlemlerinin yapılmayacağı, mahkemece, harcın ikmali için aynı Kanun'un 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re'sen harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde, yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, karar ve ilam harcı alınmadan davanın yürütülüp karar verilmesinin doğru olmadığı- Asli müdahil vekilince maktu harcın tamamlanması halinde, mahkemece davanın varlığı ve bu dava konusu yapılan hisse devir sözleşmesinin geçerli olmadığı kabul edildiğine göre, asli müdahilce açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, HMK'nın 65. maddesi uyarınca asli müdahale yoluyla açılmış davanın varlığı ve bu davanın asıl yargılama ile birlikte yürütülmesi ve karara bağlanması gerektiği gözardı edilerek, asli müdahilin dava açmakta muhtariyetine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Yabancı devlet mahkemesini yetkilendiren konşimento şartına rağmen malın alıcısı konumunda bulunan taşıtan şirketin sigortacısı olan davacı şirket, Türk Kanunlarına göre kurulan ve ikameti Türkiye'de olan davalı taşıyan aleyhine kendi ikametgah mahkemesinde dava açtığından, kendi ikametgah mahkemesinde kendisini daha iyi savunabilecek olan davalının davaya bakmaya Birleşik Devletler Güney Teksas Houston Mahkemeleri'nin yetkili bulunduğu yolundaki yetki itirazının MK’nun 2.maddesi hükümleri ile bağdaşmayacağı- Davalının yetki itirazının reddiyle uyuşmazlığın esasına girilmek gerekirken, anılan husus gözden kaçırılarak dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilemeyeceği-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanmasının TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmayacağı-
Satım sözleşmesine konu malda ayıbın varlığı nedeniyle tüketicinin usule uygun şekilde bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım istemeye yönelik seçimlik haklarını kullanmasında tüketicinin objektif iyiniyet kurallarına uygun davranma yükümlülüğünün bulunduğu, bu nedenle mahkemece her somut olay yönünden ayıbın niteliği gözetilerek tüketicinin, seçimlik haklardan aracın misliyle değiştirilmesi hakkını kullanmasının iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı ve tarafların hak ve menfaatinde aşırı bir dengesizliğe neden olup olmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekeceği-
Dava yasal erginlik yaşına ulaşmamış küçüğün haksız eylemi nedeniyle TMK'nın 369. maddesi uyarınca ev başkanının da sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, bu davalara bakmakla aile mahkemesi görevli ise de, dava suç ve dava tarihi itibariyle ergin olan davalı M.. M.. ve Ö.. K..a karşı açılan dava ile birlikte açıldığından uyuşmazlığın, asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği-
İş ilişkisinde işletmesel kararla iş sözleşmesini fesheden işverenin, Medeni Kanun’un 2. maddesi uyarınca, yönetim yetkisi kapsamındaki bu hakkını kullanırken, keyfi davranmaması, işletmesel kararı alırken dürüst olması; keyfilik denetiminde işverenin keyfi davrandığını işçi iddia ettiğinden, genel ispat kuralı gereği, işçinin bu durumu kanıtlaması gerekeceği-
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz, paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmayacağı-