Paydaşlar arasındaki el atmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulması gerektiği, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiğinin saptanması gerektiği, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlığın TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği göz önüne alınarak tarafların çekişmeli taşınmazda tasarruf ettikleri yerler bulunduğu tartışmasız olduğundan ve yapının imara aykırılığı idareyi ve idari yaptırımı ilgilendiren bir konu olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Üçüncü kişi, vekil ile çıkar ve işbirliği içerisinde ise veya kötüniyetli olup vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılmaması gerektiği- İki taraftan birinin dava konusunu bir başkasına temlik etmesi halinde, diğer tarafın dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltebileceği veya davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebileceği-
Paydaşlar arasında çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi isteğine ilişkin davada; çekişmeli parselin davacı ile davalıların ölü babasının murisi adına kayıtlı olduğu, tanıkların çekişmeli taşınmazdaki evde zaman zaman davalının kaldığını ve diğer davalının duruşmada "ev anahtarının kendilerinde olduğunu" beyan ettiği anlaşıldığından, çekişmeli taşınmazın davalıların tasarrufunda olduğu saptandığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, davalı kısıtlının akli dengesini önemli derecede etkileyecek psikiyatrik patolojisi olduğu belirtilen Devlet Hastanesi raporu ile başkaca var ise diğer sağlık raporları ve tedavi görmüş ise buna ilişkin tüm belgeler dava dosyası ile birlikte Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek davalının satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarihte hukuki ehliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği-
Davacının, dava dışı şirket ile kar payı ortaklık sözleşmesi yaparak sessiz ortak olduğu - Bir miktar ödemede bulunup ortaklık sertifikası aslını düzenleyen dava dışı X ile davalı şirketlerin Y Şirketler topluluğuna dahil şirketler olduğundan, tüzel kişilik perdesinin aralanması kuralı gereğince davalıların sorumluluğunun söz konusu olduğu-
Tapu iptali tescil davası- Akit öncesi sorumluluk kurallarının geçersiz sözleşmelerde de uygulanması gerektiği, geçersiz sözleşmelerden dolayı olumsuz zararın istenebileceği, bu zarar kapsamında kaçırılan fırsat karşılığının da bulunduğu, olumsuz zararın bazı özel durumlarda olumlu zarar kadar dahi olabileceği, M.K.nun 2.maddesine göre akdin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği-
Davacının bankadan kullandığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi gerektiği ve taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazı kayıtsız kabul edip daha sonra dava açıp kesinti bedelini geri istemesinin hakkın kötüye kullanılması olacağı- Tüketicinin haklı bir sebep olmadan sözleşmeyi tek taraflı feshedemeyeceği, ifası yapılmış bedellerin iadesini isteyemeyeceği ve bu şekilde edimin tek taraflı geri istenmesinin de hukuken himaye görmeyeceği- Davacının, davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş tüketici kredisi taksitlerinin bloke edilen emekli maaşından alınıp alınamayacağı, emekli maaşına bloke konulup konulmayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkin uyuşmazlığın, sözleşmeye bağlılık, ahde vefa ilkesi ve tarafları bağlayan sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekeceği-
Davacı tarafça düzenlenen faturaların bedellerinin geç ödenmesi nedeniyle oluşan temerrüt faizinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi-
Kiralanan yerin "3 ay süre ile Salı ve Perşembe 18.00 ve 20.00, C.rtesi günleri ise 14.00 ile 16.00 saatleri arasında davacının müşterilerine kiralananın davalı tarafça gösterilmesi" için izin verilmişse de, davacıya tanınan hakkın kötüye kullanılmasına müsait olduğundan yeni uyuşmazlıkların doğmasına da sebep olacağı,  mahkemece, mahallinde keşif ve uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak, ekonomik koşullar, diğer özel genel faktörler, taşınmazın bulunduğu yer, taşınmazın nitelikleri, davalının mesken olarak kullandığı hususları da gözetilerek kiralananın ne kadar sürede satılabileceği tespit edilerek, mecurun gösterimine bu süre ile sınırlı olarak ve davalının iş ve beşeri ilişkileri de göz önüne alınarak tarafların çıkarları değerlendirilerek hakkaniyete uygun denge kurulmak suretiyle izin verilmesi gerektiği-
Tüketicinin açtığı menfi tespit davası-