Davacının kullanmış olduğu zirai (ticari) krediler nedeniyle kredi kullandırım, dönemsel komisyon tahsilatı vb. ad altında yapılan kesintilerin iadesi istemi-
Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun kapatılması nedeniyle alınan erken kapama komusyonunun fahiş olarak alındığı iddiasına dayalı istirdat istemi-
4077 s. K. mad. 30 gereğince, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki eksiklik nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği- Sosyal tesislerin yapılmamış olmasının (eksik ifanın) , alıcının satın alma kararını etkileyen, taşınmazın değerini azaltan bir husus olup, edimin ifasındaki bu yöne ilişkin eksiklik nedeniyle satıcının alıcıya karşı sorumlu olduğunun kabulü gerektiği- Davacı tarafından imzalan konut devir teslim tutanağında (ibraname);"Konutun karşılıklı imza ettiğimiz sözleşmeye, ekli mahal listesindeki hususlara, broşürlere ve taahhüt edilen niteliklere uygun olarak tamamlandığını, müşterek yerlerin tesis ve tesisatları ile daire içlerinin kullanım için yaşamsal derecede önemli hiçbir eksiğinin bulunmadığını, bu yerleri oturmaya ve kullanmaya müsait bir durumda eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim aldığımı bu konuda ileride herhangi bir hak talep etmeyeceğimi beyan ederim..." yazılıysa da, doğmamış bir haktan önceden yazılı ibraname ile feragat edilmiş olması mümkün olmadığından, bu ibranameye geçerlilik kazandırmak suretiyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kötüniyet iddiasının def'i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı- Davalınn iktisabının iyiniyetli olup olmadığının ve Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanmayacağının tarafların tüm delilleri eksiksiz toplanarak açıklığa kavuşturulması, hükme yeterli araştırma ve inceleme yapılması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Kötü niyet iddiasının def'i değil itiraz olduğu, iddia ve müdafaanın genişletilmesi yasağına tabii olmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve mahkemece kendiliğinden (resen) nazara alınacağı-
Davacının iflas ettiği anlaşılan dava dışı 3. şahıs ile ortaklık sözleşmesi kurduğu, 5.000,00 DM'yi 18.12.1998 tarihinde ödediği- Davacının bu şirketin sessiz ortağı olduğu - Dava konusu paranın anılan şirket tarafından ..Y'ye aktarıldığı, holding tarafından da hisse alımından dolayı borçlu olduğu davalılardan X'e ödendiği, davalı şirketle Y arasında organik bağ bulunduğu, şirketlerin tek sahibinin davalı Y olduğu, Y hakkında dolandırıcılık suçundan davalar açıldığı, davacının suça konu eylem nedeniyle zarara uğradığı, tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin olayda uygulanması gerektiğinden davanın kabulünün gerektiği -
Davacının çekişmeli 4 parsel sayılı taşınmazda kullandığı ya da kullanabileceği bölüm olup olmadığının belirlenip, kullandığı yada kullanacağı bölüm varsa davanın reddedilip, 2 parsel sayılı taşınmazda ise elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesi gerektiği-
Ödeme emrine itirazında borçlunun adresini bildirerek yetki itirazında ve borca itirazda bulunması ve bunun üzerine belirtilen bu adresin bulunduğu yer icra dairesine icra dosyasının gönderilmesinin talep edilmesiyle birlikte yürütülen icra takibine davalı-borçlunun bu kez yine borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz ederek mernis ve yerleşim yeri adresinin farklı bir yer olduğunu ileri sürmesi halinde, mahkemece hakkın kötüye kullanılması ve dürüstlük kuralları gereğince davalının önceki bağlayıcı beyanları gözetilerek işin esasına girilmesi gerektiği, itirazın iptali davasında yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
