İşverence tek taraflı olarak yürürlüğe konulan personel yönetmeliği ile iş şartlarının işçi aleyhine olarak tek taraflı değiştirildiğinden davacının 1475 Sayılı İş Kanununun 16/II-e maddesi uyarınca akti haklı olarak fesih imkanı vardır; ancak davacı işçi anılan yasanın 18.maddesinde öngörülen 6 işgünü içinde bu yola gitmediğinden davacı işçi bakımından 1.7.2001 tarihinden itibaren yeni personel yönetmeliğinin uygulanmasının gerekeceği-
Davacının tesbitini istediği sürelerle ilgili olarak bildirge ve bordrolardan davacının imzası olanlar saptanarak imzasını içeren bordrolara geçmiş sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine, imzalı olmayan bordrolardaki süreler yönünden de, işverenin bordrolarında kayıtlı tanıklar saptanarak, gerektiğinde benzer işi yapan işverenlerin kayıtlarına geçmiş kimselerin tesbit edilerek bu tanıkların bilgilerine başvurmak ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Yazılı çıraklık sözleşmesinin bulunmaması çıraklık ilişkisinin oluşumu bakımından geçerlilik koşulu sayılmayıp; yazılı sözleşme bulunmadığı durumlarda da işyeri çalışma düzeni çalıştırılan kişinin yaşı, aldığı ücret, mesleği öğrenme gibi unsurlar dikkate alınarak sonuca gidilmesinin gerekeceği-
Salt vekaletnamelerdeki bazı adreslerden söz edilerek diğer işverenlerle davalı arasında organik bağ bulunduğu kabul edilemeyeceğinden mahkemece yapılacak iş; davacının dava dışı işverenden davalıya geçişinin ne şekilde olduğu üzerinde durularak, arada devir ya da hizmet sözleşmesi devri olup olmadığı araştırılmalı, gerekirse taraf tanıkları da bu konuda yeniden dinlenmek suretiyle gerçek durumun açıklığa kavuşturulmasının gerekecği-
Dosyaya sunulan 625 sayılı yasaya göre düzenlenmiş sözleşme stajyer sözleşmesi olmayıp hizmet akdi koşullarını taşımakta olduğundan davacının hizmet akdine dayalı dava konusu alacakların mevcut olup olmadığı değerlendirilerek sonuca gidilmesinin gerekeceği-
Davacının imzası bulunan ücret bordrolarında kısmi çalışma bildirilmiş ise de, işveren imzalı vizite kağıtlarında ise ücret bordrolarında belirtilen sürelerden farklı sürelerde çalıştığı görüldüğünden, davacının tesbitini istediği sürelerle ilgili olarak işverence imzalı vizite kağıtlarındaki sürelerin dışındaki sürelerle ilgili olarak istemin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Tanık anlatımlarıyla da açıkça ortaya çıktığı üzere; davacının parselizasyonu yapılan davalının tasarrufunda bulunan yerlere müşteri getirip götürdüğü, zaman zaman davalının 2 köpeği ile ilgilendiği, ne var ki davacının dava konusu gayrimenkulün dışında ve ayrı bir yerde ikamet ettiği kendi evi olduğu gibi uyuşmazlık konusu hizmetin geçtiği iddia olunan yerin tarımsal amaçlı başka kişilere kiraya verildiği ortaya çıkmıştır. Bu durumda tam gün esasına göre değil mahkemece gerektiğinde uzman kişilere takdir olunacak part-time esasına dayalı hizmet akdinin kabulü ile buna bağlı işçilik alacaklarının hesaplanmasının gerekeceği-
Davacı ihtarnamede ücret alacağını talep etmemiş olup, bu kesim için işveren davadan önce temerrüde düşürülmediğinden kısmi dava ile istenen miktara bu davanın açıldığı 21.5.2001 tarihinden, kısmi ıslahla arttırılan miktara, kısmi ıslahın yapıldığı 21.3.2002 tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin gerekeceği-
Davacının tesbitini istediği çalışmaların bir kısmının 10.08.1983-01.11.1985 ve 15.11.1985-01.01.1988 tarihleri arasında geçtiği Mahkemeye 25.07.2001 tarihinde başvurduğu; bu döneme ilişkin hizmetin geçtiği yılın sonu olan, 15.11.1985 ve 31.12.1988 tarihinden dava tarihine kadar hak düşürücü sürenin fazlasıyla geçtiği anlaşıldığından davacının aynı işyerinde bu tarihten sonra çalışmasını sürdürmesinin veya hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olamayacağı ve hak düşürücü sürenin kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı-
Her yıl bir aylık ücret tutarında ikramiye ödendiği davacı tanıklarınca doğrulandığı gibi, davalı tarafınca da ifade edildiğine göre ikramiye alacağının hesaplanıp hüküm altına alınmasının gerekeceği-