Haciz tutanağında hacze kabil mal bulunmadığına dair tutanak tutulduğu ve aciz halinin gerçekleştiği, borçlunun taşınmazını temsilcisi olduğu davalı 3. kişi şirkete devrettiği anlaşıldığından tasarrufun iptali davasının kabulü gerektiği-
Dava konusu ipoteğin ilk olarak 10.03.2009 tarihinde tesis edildiği ve borçlu şirketin taşınmazı ipotekle yükümlü olarak satın aldığı, daha sonra davacı alacaklı ile anlaşarak bu ipoteği teminat olarak verdiği çek karşılığı kaldırıldığı, çek bedelinin ödenmemesi üzerine bu kez 08.02.2016 tarihinde yeniden ipotek tesis edildiği, bu hali ile İİK'nın 280/1. maddesinin uygulanma imkanının olmadığı-
Uyuşmazlık, İcra İflas Kanunu'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir...
Dava konusu taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasındaki fahiş farkın bulunduğu, tasarrufun hacizden itibaren geriye doğru iki sene içerisinde yapılmış olduğu, taşınmazı devredenin devralanın kuzeni olduğu, tarafların bu nedenle bu taşınmazları devreden ve devralan davalıların alacaklıya zarar verme kastı ile hareket ettiği, taşınmazın dış kapı zilinde " ..." isminin yazılı olduğunun tespit edildiği gerekçesi ile tasarrufun iptali davasının kabulü gerektiği-
Davaya konu onbeş adet ticari nitelikteki bilirkişi tarafından tasarruf tarihindeki belirlenen 3.765.000,00 TL değerindeki araçların bir günde yapılan devrinin İİK 280/son maddesi kapsamına giren bir devir olduğu, bunun dışında davalı 3. kişi konumundaki X şirketinin önemli ortağı olan M'nin tasarruf tarihlerindeki eşi D'nin borçlu Y şirketinin yüzde elli ortağı olup, davacı alacaklı şirket ve davalı şirketlerin kendi aralarında önceye dayalı ticari iş ve alacaklarının bulunduğu, bu kadar çok sayıdaki rehinli aracın bir günde aynı tarafa devrinin hayatın olağan akışına da aykırı olduğu-
4. kişi T. Taş'ın kötüniyetli olduğunun yani İİK'nun 280/1 hükmü gereğince davalı borçlunun durumunu bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğunun ispatlanamadığının anlaşılmasına göre davanın reddine ilişkin olarak verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-
Devredilen dava konusu fabrika binası ve arsasının İİK 280/3 hükmüne göre ticari işletme devri niteliğinde olduğu-
Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekeceği- Bu ön koşulların bulunması halinde ise ilgili kanun maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği- Dava konusu aracın 1/2 hissesinin dava dışı adına kayıtlı olduğu, iş bu davanın dayanağı olan davacı ile davalı arasındaki araç satım sözleşmesinden, dava dışı kişinin, hissedar olması sebebi ile haberinin olmamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı, dava konusu aracın satın alınması için dava dışı kişi tarafından davalı lehine kredi çekildiği, davalıların beyanlarından ve tanık anlatımlarından davalıların aynı durakta çalıştıkları, davacı adına, davacının yeğeni ve abisinin de aynı durakta çalışıyor olmasına göre davalı 3. kişinin davalı borçlunun durumunu İİK 280/1 maddesi gereğince bildiği kabul edilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın dört gün içinde iki kez el değiştirmesi gibi olgular göz önünde bulundurularak Silivri şartlarında davalı U.'nun borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olup olmadığının yani 24.09.2007 tarihli tasarrufun İİK'nun 280/1 madde kapsamında iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi gerekeceği-
4. HD. 14.02.2024 T. E: 2021/20417, K: 1535