İİK 277 vd.na dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemi- Davalı üçüncü kişinin "borçluyu tanıdığı, arkadaşı olduğu, onun zor durumda olması nedeniyle evinde bulunan paraları verdiğini" beyan etmesi karşısında, tanışıklık ispatlanıp İİK m. 280 şartları oluştuğu- Bononun her zaman düzenlenen ve istenilen tarihte vade konulmasınun mümkün olduğu, davalılar arasında bono tanzimi ve icra takip işlemlerinin davacının alacağını etkisiz hale bırakmaya yönelik muvazaalı olduğu-
Asıl davada dava konusu taşınmazın devir tarihi itibariyle değerinin 79.131,00 TL olarak belirlenip, 70.000,00 TL bedel karşılığında ................ tarafından satın alınması karşısında ivazlar arasında misli ile fark bulunmadığı, aksine satış bedelinin neredeyse rayiç değer ile eşdeğer olduğu, devrin gerçek bir satış olduğu, alacaklılardan mal kaçırma amacının da güdülmediği, davalı ................ ile davalı borçlu ............... arasında hısımlık, arkadaşlık, yakınlık, tanışıklık ispat edilememekle işbu davalı yönünden İİK 277., 280. maddesinde aranan koşulların oluşmadığı- Birleşen davada kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle dava konusu taşınmazların ..............'a devredilmesi mutad ödeme vasıtası olup İİK'nun 279/2 maddesi gereğince iptale tabi olduğunun düşünülmesinin mümkün olmadığı, öte yandan, davalı ............... veya eşi ile davalı borçlu ................... arasında herhangi bir akrabalık, arkadaşlık, devam eden bir ticari ilişki, ortaklık veya tanışıklık bulunduğuna dair delil olmadığı, davalı ............'ın eşinin arsa sahibi olarak arsası üzerine bina inşaa ettirmek amacıyla müteahhit olan davalı borçlu .................... ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlemiş olmasının hayatın olağan akışına aykırı olmayıp, yalnızca bu hususun davalı ................'ın borçlunun mali durumunu bildiği veya alacaklılarını zarara uğratmak kastını bilebilecek durumda olduğunu göstermeyeceği gerekçesiyle birleşen davanın kısmen kabulüne, İİK'nın 283.maddesi gereğince ................ İcra Müdürlüğü'nün .................... Esas sayılı takip dosyasına konu alacak ve ferileriyle sınırlı olmak üzere 296.296,00 TL'nin davalı 3. kişi ..............l'den alınarak davacıya verilmesine, davalı 4. kişi ................. yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davalı şirketin davalı borçlunun oğluna ait şirket olduğu- Diğer davalılar ile davalı borçlu arasında ticari ilişkiler olduğunun belirlenmiş olduğu- Davalı adına vekaleten işlem yapan kişinin davalı borçlunun başkaca işlemlerinde davalı borçlu adına başka şehirde işlemler yaptığının da belirlenmiş olması-
Dava konusu gayrımenkulün tapuda 79.000,00 TL bedel ile devredilmiş olmasına rağmen tasarruf tarihindeki gerçek değerinin 295.000,00 TL olarak belirlenmiş olduğu, dosyaya ibraz edilen haciz tutanaklarının da İİK 278/2 hükmüne göre tasarruf tarihinden itibaren 2 yıl içerisinde düzenlenmiş olduğu ve dava konusu tasarrufun İİK 278/2 maddesi gereğince iptale tabi olduğunu ve dava konusu gayrımenkulün hal binası içerisinde yer alan dükkan olmasına göre de İİK 280/3 maddesi gereğince de iptale tabi bulunduğu-
Davalı borçlu şirket ile davalı üçüncü kişi şirket arasında ticari ilişki olduğu, şirketlerin yetkililerin birbirini tanıdıkları, davalılar arasındaki tasarrufun İİK'nın 280 maddesi gereği iptale tabi bulunduğu-
İİK m. 277 vd.na dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemi- Davalılar arasında İİK m. 280/1'e göre arkadaşlık, akrabalık, ticari ilişki veya komşuluk tespit edilemediği, üçüncü kişilerin borçlu davalının mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilmesi gereken kişilerden olduğu ispatlanamadığı- İhtiyati haciz kararının karar kesinleşinceye kadar devamı gerekmekte olup, taşınmazda kurulan kat irtifakı sonucu hangi bağımsız bölümlerin davalıya ait olduğu belirli olmadığından davalının ihtiyati haczin kaldırılması veya bir bağımsız bölüme hasredilmesi yönündeki istinaf talebinin de reddi gerektiği-
Tasarrufun iptali istemi- Borçlunun eşinin, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu biliyor kabul edileceği- Diğer davalının ise borçlu ile alacak- borç ilişkisinin olmadığının tanık beyanları ile sabit olduğu-
Tasarrufun iptali- Bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukukça mümkün olmadığı- Davalı borçlular ile üçüncü kişi arasında yakınlık tanışıklık olduğu, birbirleri ile ticaret yaptıkları yönünde bir delilin sunulmadığı ve bu hususun somut olarak ispatlanmadığı, bu halde satış günü, borçlunun ve eşinin ortağı olduğu ve aynı zamanda asıl borçlu şirketin hesabına taşınmazın değerine çok yakın bir paranın yatırılmış olmasının, satış bedelinin ödendiği şeklinde kabul edilmesi gerekeceği-
Davalı yedinci kişiye kadar yapılan devirlerin kısa aralıklarla ve gerçek değerin altında, birbirini tanıyan kişiler arasında yapılmasının devrilerin alacaklıdan mal kaçırma kastı içerisinde yapıldığı kanaatini uyandırdığı, taşınmazın bulunduğu apartmanın yöneticisi olan davalı tanığının beyanında "taşınmazın son malikten önceki sahibinin davalı borçlu olarak bilindiğinin" belirtildiği- Davalı yedinci kişinin, taşınmazı satın aldıktan sonra aidat makbuzlarının artık onun adına düzenlenmeye başladığına dair beyanı, bununla birlikte anılan davalının abonelik işlemlerini yaptırmış olması ve özellikle kış aylarında yurt dışında yaz aylarında Türkiye'de yaşıyor olması, borçlu ve diğer davalılar ile arasında bir tanışıklığın mahkemece tespit edilememiş olması, yine her ne kadar davalı yedinci kişi tarafından satım bedelinin nasıl ödendiği noktasında bir açıklama veya delil sunulmamış ise de; davacı tarafça da ona yönelik bir kötü niyet iddiası ve ispatı olmadığı ve mevcut içtihatlar çerçevesinde iyi niyetini ispatlamak zorunda olmadığı, aksine varsa kötü niyetinin davacı tarafça delillerle ortaya konulması gerektiği, tapudaki 141.000,00 TL değer ile gerçek değer olan 185.650,00 TL arasında çok fahiş fark da bulunmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde mahkemece bu taşınmazla ilgili davalı yedinci kişi aleyhine kabul kararı verilmesinin hakkaniyete uygun olmadığı ve dava diğer davalılar yönüyle bedele dönüşmüş olduğundan, tasarrufa konu taşınmazın son tasarruf tarihindeki gerçek değeri olan 185.650,88 TL'nin davalılardan icra takip dosyalarına konu olan alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere tahsili ile davacıya ödenmesine, (belirlenen bedelden davalı üçüncü kişinin 156.198,77 TL ile sınırlı olarak, davalı dördüncü kişinin 180.000,00 TL ile sınırlı olarak ve davalı beşinci kişinin 182.260,35 TL ile sınırlı olarak sorumlu tutulmalarına), karar verilmesi gerektiği
Tasarrufun iptali istemi- Abi ile kardeşi arasındaki tasarrufun iptali gerektiği- Amca ile yeğen arasındaki tasarrufun iptali gerektiği- Tasarrufa konu mal varlığı değeri ile alacak miktarının kıyaslanması sureti ile hangisinin değeri daha düşük ise bu miktarın dava değeri olduğu-