“Karar düzeltme talepleri”nin icra mahkemesince reddedileceğine dair kanunda bir hüküm bulunmadığından, bu konuda karar verme yetkisinin Yargıtay’ın ilgili dairesine ait olduğu-
Temyizden vazgeçme halinde mahkemenin “temyiz talebinin reddine” karar vermeye yetkisi bulunmadığı, bu yetkinin Yargıtayın ilgili dairesine ait olduğu-
“Karar düzeltme”nin niteliği gereği üst yargı organlarının hatalarından dönmeyi sağlayan bir rücu yolu olduğu; burada üst merci tarafından verilen hükmün, tekrar aynı merci tarafından bozulup düzeltilmesinin söz konusu olduğu; bir davada birden fazla karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı-
Borçlunun ilamla dayanarak taşınmazdan tahliye edilmesinden sonra, taşınmazı alacaklıdan kiralayan iyiniyetli kiracıdan taşınmazın alınıp kiracıya teslimi mümkün olmayıp, yeni kiracı olan üçüncü kişinin yeni kiracının (şikayetçinin) iyiniyetli olup olmadığı hususunun, borçlunun (eski kiracı), genel mahkemede açacağı davada ileri sürebileceği, aksi durumda icra müdürünün, yeni kiracının iyiniyetli olup olmadığını araştırma yetkisinin bulunmadığı- Taşınmazın borçlu tarafından tahliyesinden sonra, bu yerin takip yapan alacaklı tarafından şikayetçi üçüncü kişiye kiraya verilip verilmediğinin, dolayısı ile kiracı sıfatı bulunan kişi tarafından işgal edilip edilmediği belirlenerek karar verilmesi gerektiği-
Davadan (şikayetten) ve temyiz isteminden feragat edilen durumlarda, öncelikle “davadan feragat” hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekeceği-