Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği ve bu yükümlülüğün alacaklıya ait olduğu-
Faiz miktarı bilirkişi tarafından yukarıdaki kurallara göre avans faiz oranları üzerinden hesaplanmış ise de, alacaklı takip talebinde reeskont faizini talep ettiğinden taleple bağlılık ilkesi gereğince hesaplamanın da buna göre yapılması gerekeceği-
Finansal kiralama sözleşmesinin noterlikçe düzenleme şeklinde yapılacağı emredici bir kural olarak düzenlendiği- Taşınır mala ilişkin finansal kiralama sözleşmesinin, kiracının ikametgahı noterliğinde bu iş için tutulan özel sicile tescilinin gerektiği öngörülmüş olup, finansal kiralama sözleşmesinin noterce düzenleme şeklinde yapılıp yapılmadığı ve kiracının ikametgahı noterliğinde bu iş için tutulan özel sicile tescil edilip edilmediği icra mahkemesince re'sen araştırılması gerektiği- Mahkeme kararında kullanılan (8) karakter yazı boyutunun çok küçük olduğu, kararın okunmasında ve dolayısıyla anlaşılmasında güçlük bulunduğu, mahkeme kararlarının şekil olarak yazımında da uyulması gereken yönetmeliğin 8. maddesi gereği, "Times New Roman" yazı tipi ile (12) karakter boyutunun kullanılmasının esas olduğu-
Şikayetçinin başvurusunun, icra müdürlüğünden haciz talebinin reddine dair kararının kaldırılmasına yönelik olduğu, bu husustaki şikayetin ise, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup, İİK.nun 16/2. maddesi gereğince süresiz şikayete tabi bulunduğu-
Çekin lehtar hanesinde adı yazılı olan şirketin isminin çizilip yerine başka bir şirketin isminin yazılıp paraflanmasından sonra ilk cironun, bu şirket tarafından, ikinci cironun ise daha önce ismi çizilen şirkete ait olması durumunda, bu son şirketin takip alacaklısı sıfatıyla icra takibinde bulunmasında yasaya aykırılık bulunmadığı-
“Bozma” ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümlerinin müsait bulunmadığı-
İlamda hüküm altına alınmayan hususlara dayalı olarak yorum, tahmin veya takdir yolu ile icra takibine geçilemeyeceği gibi bu konuda yeniden mahkemeye dava açılarak ilama istinaden takip yapılabileceği dikkate alınarak şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar vermek gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisinin hukuka aykırı olduğu-
Gayrimenkulun aynına ilişkin olmayan (gayrimenkul üzerindeki kişisel "şahsi" haklara ilişkin olan) ilamların icraya konulabilmesi için bunların kesinleşmesine gerek bulunmadığı-
Tebliğ işleminin, muhatabın tevziat saatlerinde evde olmadığı sebebiyle, tebliğ evrakının mahalle muhtarı imzasına teslim edilip 2 nolu formülün muhatabın kapısına yapıştırılarak, isim ve imzadan imtina eden komşusuna haber verildiği belirtilmek suretiyle yapıldığı, tebliğ memuru, muhatabın adreste geçici olarak bulunmama sebebini ve tevziat saatlerinden sonra geleceğini tespit etmeden muhtara tebliğ ve 2 nolu fişin kapıya yapıştırılması işlemlerini tamamladığı, tebliğ işlemi, 7201 sayılı Kanunun 21. maddesi ile Tebligat Tüzüğü’nün 28. maddesi hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olduğu-
Davadan (şikayetten) ve temyiz isteminden feragat edilen durumlarda, öncelikle “davadan feragat” hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekeceği-