Harca bağlı olmayan “karar düzeltme” başvurusunun, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılacağı–
Borçlunun –İİK. 40/II uyarınca- “icranın iadesi”ni isteyebilmesi için, bozmadan sonra verilecek hükmün kesinleşmesi gerekeceğinden, infaz edildikten sonra “tahliye ilamı”nın bozulmuş olması halinde, bozmadan sonra “tahliye talebinin reddine” dair verilmiş ve kesinleşmiş bir ilam sunulmadan tahliye işlemine ilişkin icranın iadesi talebinde bulunulamayacağı–
Davadan (şikayetten) ve temyiz isteminden feragat edilen durumlarda, öncelikle “davadan feragat” hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekeceği-
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin tüm kararlarına karşı, hiçbir ayırım veya istisna yapılmadan –on gün içinde- “karar düzeltme” yoluna gidilebileceği- HUMK’nun 193. maddesinde öngörülen on günlük sürenin, karar düzeltme talebi üzerine verilen Yargıtay’ın red kararının ilgililere tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı–
“Karar düzeltme” yoluna, davanın taraflarınca –on gün içinde- ‘dilekçe ile’ gidilebileceği–
Maddi hataların her zaman düzeltilebileceği, bunun için “tavzih”e gerek bulunmadığı–
“İtirazın kaldırılması isteminin reddi”ne ilişkin karar kesinleşmeden –İİK. 366/VI ve 40/II uyarınca- ödenen paranın alacaklıdan geri istenemeyeceği–
Süresinde temyiz edilen karar hakkında, Yargıtay 12. Hukuk Dairesince ‘onanması’ veya ‘bozulması’ şeklinde verilecek karara karşı taraflara tebliğinden itibaren on gün içinde “karar düzeltme” yoluna gidilebileceği-
Kural olarak mahkemenin “bozmaya uymak” ya da “bu karara karşı direnme kararı vermek” konusunda tarafların istekleriyle bağlı olmayıp takdir yetkisini serbestçe kullanabileceği; ancak bozma nedeninin kamu düzenini bozmaya ilişkin olmadığı ve dolayısıyla bozma nedenlerinin doğrudan doğruya gözetilmesinin gerekmediği hallerde, her iki tarafın da bozmaya uyulmasını istemiş olması durumunda mahkemenin bozma ilamına uymak zorunda olduğu, önceki kararda direnemeyeceği-