İstihkak davasına ilişkin temyiz incelemesinin duruşmalı yapılamayacağı- Gemi bağlama avansı da yatırılırken açıkça dava konusu geminin satışı talep edilmediğinden ve hacizden 6 ay süre geçtikten hacze konu tüm menkul- gayrimenkulün satışı istenerek satış avansı yatırıldığından menkuller üzerindeki haczin istihkak davası açılmadan önce düştüğü, bu durumda davanın ön koşul yokluğundan reddi gerektiği-
İstihkak davasına ilişkin temyiz incelemesinin duruşmalı yapılamayacağı Haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmaması, üçüncü kişi şirketin ticaret sicil adresinde, üçüncü kişi şirket ortağı huzurunda yapılması, borçlunun haciz mahallinde bulunmaması, borçlu ile üçüncü kişi ortakları arasında bağ bulunmaması karşısında, mülkiyet karinesinin davacı üçüncü kişi lehine olacağı- Davalı alacaklı tarafından, üçüncü kişi ile borçlu arasında danışıklı işlemler olduğu iddia edilmesine rağmen, muvazaa iddiasını ve karinenin aksini ispat edebilecek yeterli delilin dosyaya sunulamadığı- Davacı üçüncü kişi hacze konu malları davadışı ihale alıcısından noterde düzenlenmiş satış sözleşmesi ile satın aldığından davanın kabulü gerektiği-
12. HD. 02.06.2021 T. E: 1334, K: 5912-
Haciz üçüncü kişi şirketin şube adresinde yapılmış olmakla haciz adresinde borçluya ait herhangi bir belge de bulunmamış olduğundan, mülkiyet karinesinin üçüncü kişi lehine olduğu- Alacaklı, borçlu şirket hakkında yapılan internet haber sayfaları, dergi röportajı ile borçlu ve üçüncü kişinin defterlerine dayanmış olmasına rağmen, mahkemece sadece üçüncü kişi şirketin defterleri sunulan faturanın mahcuza ilişkin olup olmadığı yönünden denetlenerek, üçüncü kişi ile borçlu şirket arasındaki ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı incelenmeksizin hüküm kurulmuş olduğundan, borçlu şirket ve üçüncü kişi şirket ticari defterleri üzerinde yaptırılacak inceleme ile (açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılmış olması göz önünde bulundurularak) üçüncü kişi ile borçlu arasında alacaklının iddia ettiği gibi konsinye satış ilişkisinin bulunup bulunmadığı hususlarını da kapsayacak şekilde bilirkişi raporu alındıktan sonra, dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dayanak ilamın icra mahkemesi ilamı olması halinde de kararın kanun yoluyla bozulması, somut olayda hacizlerin dayanağı olan icra mahkemesi ilamının bölge adliye mahkemesince ortadan kaldırılması nedeniyle İİK'nun 40/1. maddesi gereğince takibin olduğu yerde duracağı, bölge adliye mahkemesinin taraf teşkili yönünden ilk derece mahkemesi kararını kesin olarak kaldırmasının sonuca etkili olmayacağı-
Temyizde de kıyas yoluyla uygulanması gereken 6100 sayılı Kanunun 344. maddesi gereğince, kararı temyiz eden alacaklı tarafa; temyiz harçlarını 1 haftalık kesin süre içerisinde tamamlaması aksi halde temyiz başvurusundan vazgeçmiş sayılacağı meşruhatını içeren muhtıra tebliğ edilerek bu husustaki tebligat parçası ve muhtırada belirtilen temyiz harçlarının ödenmesi halinde ödemeye ilişkin belgelerle Yargıtay 12. Hukuk Dairesine birlikte gönderilmesi gerekeceği-
Adli yardımdan gerçek kişiler ile kamuya yararlı dernek ve vakıfların yararlanabileceği, sermaye şirketlerinin ise adli yardımdan faydalanamayacağının anlaşıldığı-
Temyiz incelemesinin murafaalı yapılmasının işin ivediliği ve niteliği nedeniyle uygun bulunmadığı- İcra İflas Kanununun 264 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında öngörülen sürelerin gemilerin ihtiyati haczinde bir ay olarak uygulanacağı ve otuz günlük sürenin tebliğden itibaren başlayacağı-
İİK. 366 uyarınca temyiz incelemesinin murafaalı yapılmasının uygun olmadığı-
Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı icra takibinde, borçlular tarafından takibin dayanağı olan kararın vekalet ücreti yönünden onandığına ilişkin icra emrinde yer alan bildirimin, icar takip tarihinden önce bozularak ortadan kalktığı iddia olunduğu için bu şikayet hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-