İcra mahkemesinin “karar düzeltme” dilekçesini red yetkisinin bulunmadığı (bu yetkinin Yargıtay’a ait olduğu)-
Borçlunun faaliyet merkezinin başka bir yerde olması sebebiyle ihtiyati haciz kararının kaldırılması durumunda, asıl takibin veya alacak davasının da borçlunun bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerekeceği-
HUMK. 193/III’deki on günlük sürenin, icra mahkemesinin yetkisizlik kararı hakkında Yargıtayca verilen «onama kararı»nın taraflara tebliğinden itibaren, «karar düzeltme» süresinin geçmesinden itibaren (eğer; bu karara karşı «karar düzeltme» yoluna gidilmişse, «karar düzeltme isteminin reddine» ilişkin kararın ilgililere tebliğinden itibaren) işlemeye başlayacağı– Not: Yeni HMK. mad. 20'de ise Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren "iki hafta" içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir.
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin tüm kararlarına karşı, hiçbir ayırım veya istisna yapılmadan –on gün içinde- “karar düzeltme” yoluna gidilebileceği- HUMK’nun 193. maddesinde öngörülen on günlük sürenin, karar düzeltme talebi üzerine verilen Yargıtay’ın red kararının ilgililere tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı–
İcra Tetkik Mercii Hakimliği'nin temyizi kabil tüm kararları hakkında karar düzeltme yolunun açık olduğu, bu sebeple merciin HUMK.193. maddesinde yazılı 10 günlük süreyi yetkisizlik kararının Yargıtay'ca onanmasına ilişkin kararın tebliğ tarihinden başlatarak karar düzeltmeyi talep süresini nazara almamasının isabetsiz olacağı-
İİK.'nun 366. maddesinde "karar düzeltme yoluna gidilmesi halinde satışın kendiliğinden duracağı" na dair bir hüküm bulunmadığından, icra mahkemelerinin takibe yönelik itiraz ve şikayetler hakkında vermiş olduğu kararların onanmasından sonra satışın (ihalenin) yapılabileceği-
Bozulan karar geçerliliğini ve yerine getirilme yeteneğini yitirdiğinden "önceki hükümde direnilmesine" denilerek atıf suretiyle hüküm kurulamayacağı-