Sigortalının kaldırıldığı .... hastanesinde konulan tanıyla acilen yurtdışında tedavi görmesine karar verilmesi üzerine, kendi imkanlarıyla ABD ve Fransa'da tedavi gördüğü ve ardından vefat ettiği, sigortalının Kurum sağlık tesislerinden bu çerçevede bir rapor almaksızın Fransa’da tedavi gördüğünden davacıların Fransa’da yapılan masrafların tamamını Kurum’dan talep etmesinin mümkün olmadığı, ancak sigortalı Türkiye’de tedavi görmüş olsaydı tedavi kaça mal olacak idiyse o miktarı isteyebileceği; mahkemece sigortalının yaptığı giderlere ilişkin belgelerin tercümesinin yaptırılacağı, bilirkişi kuruluna bu giderlerinin sarf tarihindeki SSK. Tedavi Ücret Tarifesindeki TL. karşılığını tespit ettirip, 471.20 Frank tutarındaki ilaçların Türkiye’de ruhsatının bulunup bulunmadığını araştırmak, ruhsatı yok ise muadili olan ilaçların fiyatlarını tespit ettirmek ve tedavi bedelinin ödeme tarihindeki kur üzerinden TL. karşılığını hesaplattırarak çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulaması ile, Tarım Bağ-Kur'luluğun kanıtlanması yönünde zirai kuruluşların kayıtlarının karine olarak kabul edildiği (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2002 gün ve 2002/21-69-44, 03.07.2002 gün ve 2002/21-576-584 ve 14.02.2007 gün ve 2007/21-73-71 sayılı kararları).-
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 82. maddesi uyarınca; sigortalıların çalıştırıldığı işyerinin devredilmesi veya intikal etmesi, eski işverenin kuruma olan sigorta primi ile gecikme zammı ve faiz borçlarından, aynı zamanda yeni işverenin de müteselsilen sorumlu olduğu, ödeme emrine konu borçların, hangi işyerinde çalışan sigortalılardan kaynaklandığının araştırılacağı, devirden sonraki borçların ödenmiş olduğu iddiası karşısında buna ilişkin belgelerin incelenmesinde yasal zorunluluk bulunduğu-
1479 sayılı Yasanın 24.maddesi gereğince zorunlu Bağ-Kur sigortalılık statüsünün oluşması için esnaf sicil memurluğu veya usulüne uygun meslek kuruluşu (oda) kaydının yeterli olacağı, 507 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Yasasının 5. ve 119.maddelerine göre esnaf sicilinin bulunması bağımsız çalışma yönünden karine teşkil ettiği - Söz konusu tarihler arasında bağımsız çalışmanın fiilen devam edip etmediğinin araştırılacağı, davacının kahvehane işinin bulunduğu yerel yönetimlerden bilgi alınacağı, meslek kuruluşundan ve esnaf sicil memurluğundan kaydın devam sebebinin sorulacağı, emniyet kanalıyla kahvehanenin bulunduğu yer çevresinde (davacıyla irtibata geçilmeden ) araştırma yaptırılacağı, tarafların göstereceği kanıtlarında nazara alınarak deliller olabildiğince toplandıktan sonra istem hakkında karar verileceği-
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 sayılı Yasa’da 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesine koşut geçmiş tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı, 2926 sayılı Yasa’nın 7.maddesi hükmüne göre, bu yasaya göre sigortalı sayılanlar, sigortalı sayıldıkları tarihten itibaren en geç üç ay içinde Kurum’a başvurarak kayıt ve tescillerini yaptırmak zorunda olduğu- “Anılan Yasa’nın 5. maddesi ile 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı, 2926 sayılı Yasa’nın 2. ve 3.maddeleri kapsamında, kendi nam ve hesabına tarımsal faaliyette bulunanlardan yasanın uygulanma tarihinde 50 yaşını dolduran kadınlarla, 55 yaşını dolduran erkekler dışındakiler bakımından tarım Bağ-Kur sigortalılığı zorunlu sigortalılık niteliğinde bulunduğu-
Taraflar arasındaki “menfi tespit, iptal” davasında, 1479 sayılı Kanunun, sağlık sigortasının kapsamını belirleyen Ek 11.maddesi uyarınca, Bağ-Kur zorunlu sigortalılığı devam edenler veya malullük, yaşlılık aylığı bağlananların eşi yada ölüm aylığı almakta olanlar Bağ-Kur sağlık sigortası yardımlarından yararlanabilmekte olup kendisi de Bağ-Kur sigortalısı olan davacının, sigortalı eşi nedeniyle sağlık sigortası yardımından yararlanmasına engel bir durumun bulunmaması gerekeceği-
Sigortalı veya hak sahiplerine bağlanan gelir ya da aylıklar, çeşitli devrelerde; kanun, kararname ve Bakanlar Kurulu kararlarıyla artışa tabi tutulmakta olup, bu artışların ek peşin sermaye değeri oluşturacağı, somut olayda mahkemece yapılacak işin, belirtilen kurum yazısında yer alan ilk peşin değer tutarı dikkate alınarak, yapılacak değerlendirme ile hüküm kurmaktan ibaret olduğu-
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun (4489 sayılı Kanunun 1. maddesiyle değişik) 1. maddesinde; Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli kredi işlemlerinde uyguladığı reeskont oranı üzerinden yapılacağı, söz konusu reeskont oranının, 30 Haziran günü uygulanan reeskont oranından beş puan veya daha çok farklı ise, yılın ikinci yarısında bu oranın geçerli olacağı; 21.4.2005 gün ve 5335 sayılı Kanunun 14.maddesiyle değişik düzenlemesinde ise, yasal faiz oranının %12 olduğu, Bakanlar Kurulunun, bu oranı aylık olarak belirlemeye, yüzde onuna kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmaya yetkili bulunduğu-
Ülkemizde milyonlarca kaçak sigortalı çalıştırılması, kurumun bu sigortalıları çeşitli nedenlerle kayıt altına alamaması, büyük miktarda prim kaybı ve çalışanların büyük bir kesiminin sosyal güvenlik hakkından yoksun bırakılması gibi mağduriyetlerin 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi ile bir ölçüde giderilmeye çalışıldığı, hizmet tespiti davalarında; sigortalılık süresi ile birlikte, bu süre içerisinde çalışıldığı belirlenen (yaşlılık aylığı hesabını doğrudan etkileyecek olan) prim gün sayısı ile prime esas kazançlar toplamının da hüküm altına alınması gerekli olduğu, yasanın sistematiği ve sosyal güvenlik hakkının anayasal niteliği dikkate alındığında sigortalılık süresinin, prim gün sayısının ve prime esas kazançlar toplamının işveren tarafından kuruma bildirilmesi ve primlerinin ödenmesi şeklinde olduğu, işverenin bu ödevini yerine getirmemesi karşısında kurum tarafından resen işlem yapılmasının gerekeceği-
İsteğe bağlı sigortalılık öncesinde 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında sigortalı olan davacının, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa göre tescilinin bulunmadığı, dolayısıyla anılan Kanunun 85.maddesi kapsamında isteğe bağlı sigortalı olarak kabulüne olanak olmadığı-