506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasa’sının 2 ve 6. Maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunlu olup, eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemeyeceği-
Çatışan sigortalılık sorununu, gerek 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu birbirlerine paralel düzenlemeler ile, bir sigortalının önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırılacağı-
Türk Medeni Kanununun 578. maddesinde sayılan mirastan yoksunluk nedenleri ve bu düzenlemeye koşut bulunan 5434 sayılı Kanunun 77. maddesi sosyal güvenlik hukuku alanında da evrensel hukuk ilkeleri arasında yer alan “hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” ilkesinin gözetilmesini zorunlu kılmakta, sigortalının kasten öldürülmesi halinde, 506 sayılı Kanunun 68. maddesinde öncelikle aranan “ölüm aylığına hak kazanma” olgusunun gerçekleşmediği sonucuna varılacağı-
Yasal dayanağı bulunmadan oluşturulan esnaf odası kaydı Kanunun anladığı anlamda Kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı (mimarlar, eczacılar, tabipler odası gibi) niteliğinde bulunmadığından, bu kayda geçerlilik tanınarak davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulünün olanaklı olmadığı-
Yasal dayanağı bulunmadan oluşturulan esnaf odası kaydı Kanunun anladığı anlamda Kanunla kurulu meslek kuruluşu kaydı (mimarlar, eczacılar, tabipler odası gibi) niteliğinde bulunmadığından, bu kayda geçerlilik tanınarak davacının zorunlu Bağ-Kur sigortalısı olduğunun kabulü edilemeyeceği-
2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalılar ile, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalılar, kendi tabi oldukları Kanun çerçevesinde korunma altına alındıklarından; 2925 sayılı Kanuna göre tescil edilme işleminin, 506 sayılı Kanun açısından da, aynı tür tescil işlemi olarak kabul edilmesine olanak bulunmadığı- İsteğe bağlı sigortalılık öncesinde 2925 sayılı Tarım İşçileri sosyal Sigortalar Kanunu kapsamında sigortalı olan davacının, 506 sayılı sosyal sigortalar Kanununa göre tescili bulunmadığı anlaşıldığından, anılan Kanunun 85. Maddesi kapsamında isteğe bağlı sigortalı olarak kabulüne olanak olmayacağı-
Tarım sigortalılığının geçerli olduğunun tespitine ilişkin istemin, sağlık yardımından yararlandırılmış olması gerekçesi ile kabul edilmesinin uygun olmayacağı-
Davacı tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak prim yatırdığı dönemlerde isteğe bağlı sigortalılık koşullarını yitirdiğinden davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiği tarihten itibaren Yasanın öngördüğü Şekilde yeniden isteğe bağlı sigortalı olması için başvurmasının gerekeceği-
Sosyal güvenlik kurallarının niteliği nedeniyle lehe olan düzenlemenin uygulanmasının gerekeceği-
4447 sayılı Kanunun 3. Maddesiyle değişik 506 sayılı 32. Maddesi uyarınca sigortalının, hastalık sigortasından yararlanabilmesi için, 60 günü hastalığın ortaya çıktığı ve tedaviyi gerektirdiği günden önceki 6 ay içinde olmak üzere toplam 120 gün prim ödemiş olmasının şart olduğu-