Mal beyanı dilekçesinde borcu karşılayacak düzeyde malvarlığını göstermiş olan borçlunun, başka mallarını bildirmemiş olmasının, İİK. 338'deki suçu oluşturmayacağı–
İİK'nun 349. maddesinde yazılı ihtar yerine HUMK'nun 508, 509 ve 510. maddelerinde yazılı ihtarları içeren davetiye çıkarılarak, sanığın yokluğunda karar verilemeyeceği–
"Gerçeğe aykırı beyanda bulunma" suçundan dolayı sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden "paraya çevrilmesine ve ertelenmesine yer olmadığına" karar verilemeyeceği–
Sanığın, ödeme (icra) emrinin tebliğinden önce, başka icra dosyaları nedeniyle üzerinde çok sayıda haciz bulunan (ve takip konusu borcu karşılamaktan uzak olan) taşınır ve taşınmazlarını mal beyanı dilekçesinde bildirmemiş olmasının, İİK. 338'e göre suç teşkil etmeyeceği–
"Gerçeğe aykırı beyanda bulunma" suçundan dolayı, fiilen işlendiği tarihten itibaren en geç 'bir yıl içinde' şikayette bulunulması gerekeceği–
İİK. 338'de öngörülmüş "gerçeğe aykırı beyanda bulunma" suçundan dolayı verilen mahkumiyet kararında "dava ve cezanın İİK'nun 354. maddesinde yazılı sebeplerle düşeceği"nin bilidrilmesi gerekeceği–
Takip konusu borcun ne şekilde ödeneceğini içermeyen mal bildirimi geçersiz olması nedeniyle, sanığa isnat edilen gerçeğe aykırı mal bildiriminde bulunma suçunun oluşmayacağı-