Sanığın 26/9/2007 tarihli mal bildirimindeki, "....şu anda herhangi bir ticaretimiz yoktur, işlerimizin düzelmesiyle diğer borçlarım gibi iş bu borcumuzu da ödeyeceğiz...." şeklindeki beyanının, borcu ne şekilde ödeyeceğini bildirmesi anlamına geldiğinin kabulü gerekeceği-
Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşumu için, sanığın sahibi bulunduğu ve beyanda bildirmediği taşınmazının değerinin borcu karşılamaya yeterli olup olmadığının öneminin bulunmadığı-
Sanığa tebliğ edilen duruşma davetiyesine, CMK.’nu ile İİK.’na göre açıklama yazılması gerekirken, HMK. ya göre ihtar yazılarak yokluğunda yargılama yapılamayacağı-
Sanığın borca yetecek kadar mal bildiriminde bulunması yeterli olup, başka mal, kazanç ve haklarını bildirmemesi gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağı-
Vekilin, üçüncü kişi-sanık adına -gönderilen haciz ihbarnamesi üzerine- icra dairesine yaptığı beyanın gerçeğe aykırı olması nedeniyle asilin cezalandırılamayacağı-
Sanığın 1993 yılında ölen babası adına kayıtlı taşınmazdaki hissesini mal bildiriminde göstermemesinin gerçeğe aykırı mal beyanında bulunma suçunu oluşturacağı-
Mal bildiriminde bulunmadan önce taraflar arasında görülen boşanma davası sırasında tedbir konulan hissesini mal beyanı dilekçesinde göstermemesinin, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağı-
Miras yolu ile intikal eden avlulu kargir evdeki hissesinin değeri ve borç miktarının da 12.830,00 TL olmasına göre, mal bildiriminde göstermemesinin gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturacağı-
İİK'nun 74. maddesinin içeriğine uygun beyanı içermeyen (örneğin; 'yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını açıklamayan'; 'her türlü kazanç ve gelirine göre takip konusu borcu ne şekilde ödeyeceğini belirtmeyen'; 'gerek kendisinde ve gerekse üçüncü kişilerde bulunan mal, hak ve alacaklarından borcuna yetecek miktarı bildirmeyen') beyanların 'gerçeğe aykırı beyanda bulunma' suçunu oluşturmayacağı–