Sanığın mal beyanında bulunduğu tarih itibariyle murisi babasından intikal eden taşınmazlar üzerinde haciz şerhinin bulunmadığı, haczin bildirimden sonra işlendiği dikkate alındığında, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun unsurlarının oluştuğunun kabulü gerekeceği-
İİK'nun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrası ve 338 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca hem tazminat, hem de cezalandırma istemiyle açılan davada, icra hâkimi davanın niteliğine göre hem hukuk, hem de ceza hâkimi sıfatına haiz olup, mahkeme sıfatının tayininde öncelikle cezalandırma isteğinin göz önünde tutulması gerektiği gözetilmeden, HUMK' nun 195, 213 ve 509 uncu maddelerinde yazılı ihtaratı içeren duruşma davetiyesinin sanığa ve müştekiye tebliği ile hukuk mahkemesi sıfatıyla davaya devam edilmesinin isabetsiz olacağı-
Sanığa ait mal beyanı dilekçesindeki, "....iş bu borcumu şu anda ödeyecek maddi gücüm ve param yoktur, ancak borcumu param olması halinde eşit taksitlerle ödeyeceğim şeklindeki beyanının, borcu ne şekilde ödeyeceğini bildirmeye yönelik olduğu-
İhtiyati haciz nedeniyle beyandan önce alacaklı tarafından bilinen malların mal beyanında bildirilmemesi hâlinde, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçu oluşmayacağı-
Sanığın mal beyanı dilekçesindeki, ".... Maddi durumum iyileştiğinde ileriye doğru taksitler halinde ödemeye çalışacağım..." biçimindeki beyanı, borcun ne şekilde ödeneceğini içermediği-
Sanığın 26/9/2007 tarihli mal bildirimindeki, "....şu anda herhangi bir ticaretimiz yoktur, işlerimizin düzelmesiyle diğer borçlarım gibi iş bu borcumuzu da ödeyeceğiz...." şeklindeki beyanının, borcu ne şekilde ödeyeceğini bildirmesi anlamına geldiğinin kabulü gerekeceği-
Sanığa ait mal beyanı dilekçesindeki, "....Şu anda parasal durumum iyi değil, ödeyecek durumum yoktur, ileriye doğru taksitler halinde ödemeye çalışacağım..." şeklindeki beyanının borcu ne şekilde ödeyeceğini belirtmeye yönelik olduğu-
Gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşumu için, sanığın sahibi bulunduğu ve beyanda bildirmediği taşınmazının değerinin borcu karşılamaya yeterli olup olmadığının öneminin bulunmadığı-
Sanığa tebliğ edilen duruşma davetiyesine, CMK.’nu ile İİK.’na göre açıklama yazılması gerekirken, HMK. ya göre ihtar yazılarak yokluğunda yargılama yapılamayacağı-