-“Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu”ndan dolayı icra mahkemesine verilen şikayet dilekçesinde, borçlu tüzel kişiliği temsil eden şirket yetkilisinin isminin “sanık” olarak belirtilmesi gerekeceği; şikayet dilekçesinde gösterilmeyen kişilerin araştırılmasına (ve cezalandırılmasına) yasal imkan bulunmadığından, mahkemece “davanın reddine” karar verilmesi gerekeceği-
İİK.’nun 338. maddesine dayalı olarak yapılan şikayette “sanıkların İİK.’nun 89/IV maddesi uyarınca tazminata da mahkum edilmesi” istendiği halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-
İİK. 89/IV gereğince takdir edilecek tazminata işletilecek yasal faize, “gerçeğe aykırı beyanda bulunulduğu tarihten itibaren” hükmedilmesi gerekeceği-
Mal bildiriminde bulunan borçlunun, borcu ne şekilde ödeyeceğinin mal beyanında bildirilmesi gerekeceği-
İİK.’nun 352/II maddesi uyarınca “takibi şikayete bağlı suçlarda, dava ve cezanın 354. maddede yazılı sebeplerle düşeceği”nin kararda belirtilmesi gerekeceği-
Sanığın mal beyanında bildirmediği taşınmazı/aracı üzerinde haciz ve rehinler bulunduğunun anlaşılması halinde, taşınmazın/aracın değeri ile üzerindeki haciz ve rehin bulunan dosyaların alacak miktarları belirlenerek, taşınmazın/aracın, bu dosya borcu yönünden alacaklıyı tatmin edebilecek miktarda bir paranın kalıp kalmayacağı yönünde bir araştırma yapılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerekeceği-
İİK.’nun 89/IV maddesindeki düzenleme karşısında “haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu” iddiası nedeniyle, üçüncü kişinin cezalandırılması isteğinin, “cezanın kişiselliği” prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olduğundan, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekeceği; ceza verilememesi halinin, tazminata hükmedilmesinden bağımsız bir konu olduğu ve tazminat yönünden bağlayıcılığı bulunmadığı-
Asıl borçlular hakkında geçerli bir takip olmadan üçüncü şahsa gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin geçersiz olup, buna bağlı olarak gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmayacağı-
Haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırılığı iddiasına dayalı tazminat ve cezalandırma istenen davaya ceza mahkemesi sıfatıyla bakılmasının gerekeceği-