İİK'nun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrasındaki "... İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, icra mahkemesinin gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçu ile ilgili olarak, şikâyet dilekçesinde gösterilen her türlü delilleri araştırma zorunluluğunun bulunmadığı-
Sayıştay Başkanlığında, Sayıştay Uzman Denetçisi ve Sayıştay Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapan sanık hakkında göreviyle ilgili veya görevi sırasında işlediği iddia edilen eylemle ilgili olarak, CMK'nun 223/8. maddesi gereğince durma kararı verilip, Sayıştay Kanununun 69. maddesi uyarınca gerekli soruşturmanın yapılması için dosyanın Sayıştay Başkanlığına gönderilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Anayasa Mahkemesince İİK'nun 337 inci maddesinin birinci fıkrasında yazılı mal beyanında bulunmama eylemi iptal edilmiş olup, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu müeyyideye bağlayan İİK'nun 338 inci maddesinin birinci fıkrasının yürürlükte olduğu-
Birinci haciz ihbarnamesine itiraz yazısında, borçlunun şubeleri nezdinde herhangi bir hak ve alacakları olmadığından haciz uygulanamadığı, "... bir alacak doğması hâlinde öncelikle bankamız alacağının tahsil edileceğini..." bildiren yazıda, borçlunun banka şubesinde alacağının olduğuna dair bir bilgi bulunmadığından, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmadığı-
Maliye Bakanlığı V.U.K. 322. seri numaralı Genel Tebliğ uyarınca, 01.05.2004 tarihinden itibaren 8.000,00 TL'yi aşan tahsilat ve ödemelerin banka veya özel finans kurumları aracılığı ile yapmaları ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsik etmeleri zorunluluğuna aykırı ödemenin vergi usul cezasını gerektirdiği, buna karşın böyle bir ödemenin varlığı ya da yok sayılması gerektiği hususlarının yeterince tartışılmasının gerekeceği-
Üçüncü şahıs konumunda bulunan sanığa birinci haciz ihbarnamesi tebliğ edilmeyip, işyerine haciz müzekkeresinin yazılması karşısında gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmadığı-
Mal beyanında bildirilmeyen taşınmazların değerinin hacizli dosya alacaklarını karşılamaya yetip yetmeyeceği tespit edildikten sonra sanığın hukuki durumun takdiri gerekeceği-
Borçlu şirketten borç para alan ortak, aldığı borçtan dolayı borçlu şirkete karşı üçüncü şahıs konumunda olup, birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya aykırılığın bulunmadığı-
Alacaklı vekili tarafından elden takipli haciz müzekkeresi ile suça konu taşınmaza haciz konulduğu dikkate alındığında, bildirilmeyen taşınmazdan alacaklı vekilinin haberdar olduğunun kabulü zorunlu olup, atılı suçun oluşmadığı-