Vekilin beyanından dolayı asilin sorumlu tutulamayacağı-
Üçüncü şahsın, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahıstan İİK.nun 338/1.maddesine göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği, ıslahın; tazminat davasının bağlı olduğu hak düşürücü süre içerisinde yapılmasının gerektiği, icra tutanaklarının incelenmesinde alacaklı vekilinin icra işlemi yaparak, dosyaya bir gün önce havale edildiği anlaşılan 89/1 haciz ihbarnamesine verilen cevabı öğrendiği ve belirtilen bu öğrenme tarihine nazaran 1 yıllık hak düşürücü sürede ıslah ettiğini beyan etmiş ise de; aynı süre içerisinde ıslah ettiği şekli ile tazminata ilişkin nispi harcı ödemediği, harcın anılan sürenin geçmesinden çok sonra yatırıldığı görülmüş olup; bu durumda usulüne uygun olarak hak düşürücü sürede yapılan bir ıslah ve tazminat talebinin varlığından söz edilemeyeceği-
Yaşam tarzına göre geçim kaynak ve olanakları ile takip konusu borcun ne şekilde ödeneceğinin belirtilmemesi nedeniyle İİK.'nun 74. maddesindeki unsurları içermeyen mal beyanı geçersiz olup, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun da oluşmadığı-
İcra ceza mahkemesine gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan dolayı cezalandırması ve aynı Kanunun 89/4. maddesi gereğince de tazminata mahkûm edilmesi istemiyle birlikte açılan davalarda, tazminat hakkında kurulan kararın temyiz süresinin on beş gün olduğu-
Takip konusu borcun ne şekilde ödeneceğinin belirtilmemesi nedeniyle İİK.'nun 74 üncü maddesindeki unsurları içermeyen mal beyanı geçersiz olup, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun da oluşmadığı-
Borçlu şirket ortağı, sermaye borcu yönünden şirkete karşı üçüncü şahıs sayılamayacağından, kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamesin yasal dayanağının bulunmadığı-
Borçlu şirkete sermaye borcu olan ortak, şirkete karşı üçüncü şahıs sayılamayacağından, birinci haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin geçersiz olduğu-
Birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibariyle kesinleşmiş ve muaccel bir borç bulunup bulunmadığı hususunda asıl borçlu ile üçüncü şahsa ait defterler, kayıtlar ve banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı olarak bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle sanığın beyanının gerçeğe aykırı olup olmadığının saptanmasının gerekeceği-
Şikâyet tarihinden somaki bir tarihi içeren ve üzerinde müşteki vekilinin isim ve adresi bulunan tahsilat makbuzunda, şikâyete dayanak icra takip dosyası borcunun ödendiği ve alacağın kalmadığı belirtilmiş olması ve bu tarihten üç gün sonra da alacaklı vekilinin ilgili icra müdürlüğünden hacizlerin fekkini talep ettiği birlikte değerlendirildiğinde, borcun itfa edildiğinin kabulünün gerekmesi nedeniyle davanın düşürülmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Tazminat ve cezalandırma isteği ile birlikte açılan davalara ceza mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekeceği-