Haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılmasına ilişkin davaya ceza mahkemesi sıfatıyla bakılması ve tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekeceği-
Kira sözleşmesini M.S. ile yaptığını bildirmesine karşın, İl Sağlık Müdürlüğünden getirtilen kira sözleşmesinin Ma. S. ile yapıldığının belirlenmesi, birinci haciz ihbarnamesine itiraz dilekçesinde, kirayı bir yıllık olarak, her yılın üçüncü gününde peşin ödediğini, yerin kira borcunu da 3 Ocak 2010 tarihinde elden ödediğini bildirmesine rağmen; 01/01/2010 tarihli kira sözleşmesinde kiranın aylık olarak ödeneceğinin kararlaştırılması, banka dekont fotokopisinin içeriğine göre 2010 yılı kira bedelinin 07/12/2010 tarihinde ödendiğinin anlaşılması karşısında, itiraz beyanı içeriği ile belgelerin çelişmesi nedeniyle atılı suçun oluştuğunun kabulü gerekeceği-
Sanığın mal bildiriminin, yaşam tarzına göre geçim kaynak ve olanakları ile, takip konusu borcun ne şekilde ödeneceğini içermemesi nedeniyle İİK' nun 74. maddesinde düzenlenen şartları taşır nitelikte mal beyanı olarak kabulü mümkün bulunmadığından sanığa isnat edilen suçun oluşmayacağı-
Sanığın borçlu şirkete olan sermaye borcu şirket iç ilişkisi olup, sermaye borcundan dolayı üçüncü şahıs sayılamayacağı ve kendisine gönderilen 22/5/2009 tarihli birinci haciz ihbarnamesinin yasal dayanağının bulunmaması nedeniyle yapılan itirazın da yok hükmünde olduğu-
Borçlu şirkete sermaye borcu olan ortak, şirkete karşı üçüncü şahıs sayılamayacağından, kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin yasal dayanağı yok ise de, ortağın borçlu şirkete olan şahsi borcunun haczinin mümkün olması nedeniyle, şahsi borcundan dolayı birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı-
Vekilin beyanından dolayı asilin sorumlu tutulamayacağı-
Üçüncü şahsın, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek üçüncü şahıstan İİK.nun 338/1.maddesine göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği, ıslahın; tazminat davasının bağlı olduğu hak düşürücü süre içerisinde yapılmasının gerektiği, icra tutanaklarının incelenmesinde alacaklı vekilinin icra işlemi yaparak, dosyaya bir gün önce havale edildiği anlaşılan 89/1 haciz ihbarnamesine verilen cevabı öğrendiği ve belirtilen bu öğrenme tarihine nazaran 1 yıllık hak düşürücü sürede ıslah ettiğini beyan etmiş ise de; aynı süre içerisinde ıslah ettiği şekli ile tazminata ilişkin nispi harcı ödemediği, harcın anılan sürenin geçmesinden çok sonra yatırıldığı görülmüş olup; bu durumda usulüne uygun olarak hak düşürücü sürede yapılan bir ıslah ve tazminat talebinin varlığından söz edilemeyeceği-
Yaşam tarzına göre geçim kaynak ve olanakları ile takip konusu borcun ne şekilde ödeneceğinin belirtilmemesi nedeniyle İİK.'nun 74. maddesindeki unsurları içermeyen mal beyanı geçersiz olup, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun da oluşmadığı-
Borçlu şirket ortağı, sermaye borcu yönünden şirkete karşı üçüncü şahıs sayılamayacağından, kendisine gönderilen birinci haciz ihbarnamesin yasal dayanağının bulunmadığı-
Takip konusu borcun ne şekilde ödeneceğinin belirtilmemesi nedeniyle İİK.'nun 74 üncü maddesindeki unsurları içermeyen mal beyanı geçersiz olup, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun da oluşmadığı-