Aynı zamanda takip borçlusu olan şahsa birinci haciz ihbarnamesi gönderilmesinin yasal dayanağı bulunmayıp, buna bağlı olarak yapılan itirazın da yok hükmünde olduğu-
Sanığın ortağı olduğu borçlu şirkete olan şahsi borcunun haczedilebilmesi mümkün olması nedeniyle, birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarih itibariyle borçlu şirkete sermaye borcu dışında borcu bulunup bulunmadığı bilirkişi marifetiyle saptanmasının gerekeceği-
Borçlu sanık tarafından borca kısmi itiraz edilmiş olup, İİKVnun 78 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca borcun itiraz edilmeyen miktarının kesinleşmesi ve kabul ettiği miktar üzerinden fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle alacaklı vekili tarafından takibe devam edilmesi talebinde bulunulduğu dikkate alındığında, takibe devam edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Vekilinin beyanından dolayı asilin sorumlu tutulamayacağı-
Birinci haciz ihbarnamesine itiraz yazısında, "... borçlu şirkete ait hesaplarda 16.947,09 TL'nin bulunduğunu ancak borçlunun bankadan kullandığı çek karnesi ve üye işyeri sözleşmesinden kaynaklanan riskleri mevcut olup, ilgili sözleşmeler ve Medeni Kanunun ilgili hükümleri uyarınca hesaplarda mevcut olan ve mevcut olabilecek hak ve alacaklar üzerinde bankamızın rehin, hapis, takas ve mahsup hakları bulunmadığı-
İİK'nun 89 uncu maddesinin dördüncü fıkrasındaki "... İcra mahkemesi tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder." şeklindeki düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, icra mahkemesinin gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçu ile ilgili olarak, şikâyet dilekçesinde gösterilen her türlü delilleri araştırma zorunluluğunun bulunmadığı-
Sayıştay Başkanlığında, Sayıştay Uzman Denetçisi ve Sayıştay Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapan sanık hakkında göreviyle ilgili veya görevi sırasında işlediği iddia edilen eylemle ilgili olarak, CMK'nun 223/8. maddesi gereğince durma kararı verilip, Sayıştay Kanununun 69. maddesi uyarınca gerekli soruşturmanın yapılması için dosyanın Sayıştay Başkanlığına gönderilmesine karar verilmesinin gerekeceği-
Anayasa Mahkemesince İİK'nun 337 inci maddesinin birinci fıkrasında yazılı mal beyanında bulunmama eylemi iptal edilmiş olup, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu müeyyideye bağlayan İİK'nun 338 inci maddesinin birinci fıkrasının yürürlükte olduğu-
Birinci haciz ihbarnamesine itiraz yazısında, borçlunun şubeleri nezdinde herhangi bir hak ve alacakları olmadığından haciz uygulanamadığı, "... bir alacak doğması hâlinde öncelikle bankamız alacağının tahsil edileceğini..." bildiren yazıda, borçlunun banka şubesinde alacağının olduğuna dair bir bilgi bulunmadığından, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmadığı-
Maliye Bakanlığı V.U.K. 322. seri numaralı Genel Tebliğ uyarınca, 01.05.2004 tarihinden itibaren 8.000,00 TL'yi aşan tahsilat ve ödemelerin banka veya özel finans kurumları aracılığı ile yapmaları ve bu kurumlarca düzenlenen dekont veya hesap bildirim cetvelleri ile tevsik etmeleri zorunluluğuna aykırı ödemenin vergi usul cezasını gerektirdiği, buna karşın böyle bir ödemenin varlığı ya da yok sayılması gerektiği hususlarının yeterince tartışılmasının gerekeceği-