İştirak nafakanın alacaklısı müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eş olduğundan, eşin de velayet hakkı küçüğün reşit (ergin) olması ile sona ereceğinden, bu tarihten sonra iştirak nafakası talep edilemeyeceği–
Takip konusu ilamda taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmaması (taraflar arasında mülkiyete yönelik bir uyuşmazlık bulunmaması) halinde (davalının elatmasının önlenmesine ve ecrimisil ve kal’e, suya yönelik elatmanın önlenmesine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ve taşınmazın yol olarak terkinine, kamulaştırma nedeniyle tapu kaydının iptaline, fuzuli işgal nedenine dayalı el atmanın önlenmesine ve ecrimisile, bina girişinde izinsiz ve kaçak olarak projeye aykırı şekilde yapılmış olan tadilatın kal’ine, kiralanmış taşınmazın tahliyesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesata, ipotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına dair) verilen kararların, taşınmazın aynına ilişkin sayılamayacağı ve bu nedenle kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Borçlu-müteahhit ile arsa maliki arasında düzenlenmiş olan ‘kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak ileride koşullar gerçekleştiği takdirde, borçlu adına tescili yapılacak olan daireler üzerine’ müteahhidin borcundan dolayı haciz konulamayacağı–
Takip dayanağı ‘ilam’da hükmedilen alacağın (tedbir nafakasının, inkar tazminatının, maddi/manevi tazminatın, birikmiş nafaka farklarının vs.) ya da ‘ara kararı’ ile hükmedilen birikmiş nafaka alacağının faizinin ne zaman başlayacağının belirtilmemiş olması –yani; ‘faizin başlangıcı’ hakkında ilamda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği; ancak hükmün infazı için kesinleşme gereken hallerde faizin, ilamın kesinleşme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı–
BK’nun 84. maddesi gereğince, yapılan ödemelerin öncelikle faiz ve masraflara mahsup edilmesi gerekeceği, bunun için tarafların talebine gerek bulunmadığı–
İlama dayalı takiplerde, işlemiş faiz’ yönünden miktar belirterek kendisini bağlamış olan alacaklının, bu takipte, belirlenen faiz miktarından fazlasını isteyemez ise de, yapılacak ikinci bir takipte eksik kalan faizi talep edebileceği–
Avukatlık Kanununun 167/son ve Türkiye Barolar Birliği Baro Hakem Yönetmeliğinin 24. maddesi gereğince, Baro Hakem Kurulu Kararının infazı için kesinleşmesinin gerekmediği–
3533 sayılı Tahkim Kanunu hükümlerine göre incelenip sonuçlandırılan hakem kararlarının ‘mahkeme ilamlarını icrasına ilişkin genel hükümler uyarınca’ yerine getirileceği; para alacağına ilişkin ilamların kesinleşmesine gerek bulunmadığı–