Tazminat davasında verilen karar uyarınca davalı borçlular hakkında icra takibinde bulunabilmek için mahkeme kararının kesinleşmesinin beklenmesine gerek bulunmadığı, bu aşamada alacaklı tarafından yapılan takibin ‘iyi niyet kurallarına aykırı olduğu’ iddiasının dinlenmeyeceği–
İlamın infaz edilecek kısmının ‘hüküm bölümü’ olduğu, icra hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı–
Takip dayanağı ilamdaki uyuşmazlık, mutlak ticari işlerden olan sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı için –TTK’nun 21/2 ve 3095 sayılı kanunun 2/3 maddesi uyarınca- borçludan ticari temerrüt faizi istenebileceği–
İştirak nafakanın alacaklısı müşterek çocuk olmayıp, velayet hakkı kendisine verilen eş olduğundan, eşin de velayet hakkı küçüğün reşit (ergin) olması ile sona ereceğinden, bu tarihten sonra iştirak nafakası talep edilemeyeceği–
‘İskonto faizi’, ‘reeskont faizi’ ve ‘avans faizi’ kavramlarının içeriği–