Takip dayanağı ‘ilam’da hükmedilen alacağın (tedbir nafakasının, inkar tazminatının, maddi/manevi tazminatın, birikmiş nafaka farklarının vs.) ya da ‘ara kararı’ ile hükmedilen birikmiş nafaka alacağının faizinin ne zaman başlayacağının belirtilmemiş olması –yani; ‘faizin başlangıcı’ hakkında ilamda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği; ancak hükmün infazı için kesinleşme gereken hallerde faizin, ilamın kesinleşme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı–
Hüküm bölümünde ‘alacağın davalılardan tahsiline’ ibaresi yazılı olan ancak gerekçe’ kısmında ‘sorumluluğun zincirleme olduğu’ vurgulanmış olan ilamın alacaklı tarafından tüm borçlular hakkında ‘zincirleme sorumluluk koşuluna göre’ talep edilebileceği–
Lehine iştirak nafakası’ hükmedilen çocuğun takip tarihinde 18 yaşını bitirerek ergin duruma gelmesi halinde çocuk adına annenin takipte bulunamayacağı–
«Ana para (kapital) alacağı»na dönüşmüş bir «faiz alacağı» bulunmadıkça, sadece temerrüt faizine «temerrüt faizi» yürütülemeyeceği– İlamda miktarı belirtilerek hükmedilmiş faiz alacağına, ayrıca ilam ya da takip tarihinden itibaren faiz yürütemeyeceği–
İlamda faize ilişkin bir hüküm bulunmaması halinde alacaklının ilk yaptığı takipte karar tarihinden itibaren faiz istememiş olması halinde, faiz için müstakilen ikinci bir (yeni) takip yapamayacağı, buna karşın ilamda faize hükmedilmiş olması ve asıl alacağın ödenmiş olması halinde, alacaklı fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamış olsa dahi BK. 113/II (şimdi; TBK. mad. 131/2) uyarınca yani bir takiple faiz isteyebileceği–
506 sayılı SSK’nun 121. maddesi gereğince; kurumca bağlanacak gelir veya aylıklar ve sağlanacak yardımların nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği; kamu düzeniyle ilgili olan bu kurala aykırı olarak yapılacak işlemin süresiz şikayet yolu ile iptali gerekeceği–
“Kıdem tazminatının ücretten sayılacağına” ilişkin bir hüküm bulunmaması nedeniyle, tamamının haczedilebileceği–
Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında, alacaklı durumundaki davalının alacağının varlığını def’i yoluyla ileri sürmüş olması halinde, borçlunun açtığı bu davanın zaman aşımı keseceği–
‘Aile ve şahsın hukukun ilişkin ilamlar’ kesinleşmeden takip konusu yapılamaz ise de nafakaya ilişkin ilamların takibe konulabilmesi için kesinleşmelerinin gerekmediği–