İcra mahkemesince “ödeme emrinin iptaline” karar verilmiş olması halinde, bu kararın kesinleşmeden, iptal edilen ödeme emri uyarınca borçlunun taşınmazlara konulan hacizlerin kaldırılması gerekeceği–
Takip konusu ilamda taşınmazın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmaması (taraflar arasında mülkiyete yönelik bir uyuşmazlık bulunmaması) halinde (davalının elatmasının önlenmesine ve ecrimisil ve kal’e, suya yönelik elatmanın önlenmesine kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ve taşınmazın yol olarak terkinine, kamulaştırma nedeniyle tapu kaydının iptaline, fuzuli işgal nedenine dayalı el atmanın önlenmesine ve ecrimisile, bina girişinde izinsiz ve kaçak olarak projeye aykırı şekilde yapılmış olan tadilatın kal’ine, kiralanmış taşınmazın tahliyesine, taşınmaz üzerinde bulunan muhtesata, ipotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına dair) verilen kararların, taşınmazın aynına ilişkin sayılamayacağı ve bu nedenle kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
‘Kamulaştırmasız el atma nedeniyle verilen tazminat ilamları’ hakkında TC. Anayasasının 46/son maddesindeki faiz oranlarının değil, 3095 sayılı kanundaki faiz oranlarının uygulanması gerekeceği–
İCC’nin ‘uluslar arası tahkim mahkemesi’ sıfatıyla vermiş olduğu kararlar 4686 sayılı kanun hükümlerine tabi olunmakla beraber, icra edilebilirliği, asliye hukuk mahkemesinden alınacak belgeye bağlı olduğu, bu husus tamamlanmadan infaz olunamayacağı–
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde alacaklının «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istemiş olması halinde; vâde tarihi bulunan senetlerde «vâde tarihinden tahsil tarihine kadar», vâde tarihi bulunmayan senede dayalı takiplerde ise, «takip tarihinden tahsil tarihine kadar» ilamlı takiplerde ise; «dava tarihinden tahsil tarihine kadar» ‘yabancı para faizi’ (3095 s.K. 4/a), «tahsil (fiili ödeme) tarihindeki kur üzerinden» ödeme yapılmasını istememiş olması -yani; takip tarihindeki kur üzerinden ödeme yapılmasını istemiş olması halinde- vâde tarihinden takip tarihine kadar «yabancı para faizi», takip tarihinden tahsil tarihine kadar ise «avans (reeskont) faizi» (3095 s.K.) isteyebileceği–
Mahkeme kararında hükmedilen alacağa yürütülecek faizin temerrüt veya ticari temerrüt faizi (avans faizi) olduğu belirtilmeksizin karar verilmesi veya kanuni faiz (yasal faiz) uygulanması şeklinde karar verilmesi halinde, bundan anlaşılması gerekenin; 3095 sayılı kanunun 1. maddesinde belirtilen ‘kanuni (yasal) faiz’ olduğu, böyle bir durumda alacağın niteliğine bakılarak yorum yolu ile ‘ticari faiz’ uygulanamayacağı–