Takip konusu yapılan «kıdem tazminatı»na yıllık dönemler halinde, «mevduatta fiilen uygulanan en yüksek faiz»in uygulanacağı–
Alacağın aslı ile idarece hesaplanan faizini idareden alırken «fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmamış olan» alacaklının, daha sonra faiz alacağı için takipte bulunamayacağı–
«Boşanma», «babalık davası» gibi aile hukukuna ilişkin ilâmlarda yer alan «maddi/manevi tazminat»lar ile «yoksulluk nafakaları»nın ve ilâmın eklentisi olan «avukatlık ücreti» ile «yargılama giderleri»nin, ilâm kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağı-
“Fiil ehliyetsizliği”nin, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, mahkemece doğrudan doğruya göz önünde bulundurulacağı–
Kamulaştırma bedeli alacaklarına -17.10.2001 tarihinden itibaren 4709 s.K:’nun 18. maddesi ile değiştirilen Anayasa’nın 46/son maddesi uyarınca- «kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranına göre» faiz talep edilebileceği -Uyuşmazlık halinde, bu faiz oranının ne olduğunun Maliye Bakanlığı’ndan sorularak araştırılması gerekeceği- Alacaklının takip talebinde, oran belirtmeksizin «yasal faiz» talep etmiş olması halinde de ayni işlemin yapılması gerekeceği–
Vekille takip edilen işlerde, vekil yerine asile yapılacak tebligat usulsüz olacak ise de, vekilin asile yapılan tebligattan haberdar olarak süresinde ödeme (icra) emrine itiraz etmiş olması halinde, artık «asile yapılan tebligatın usulsüz olduğu»ndan bahisle şikayette bulunulmasında hukuki yarar bulunmayacağı–
Boşanma ilamında hükmedilen tedbir nafakasının -nafakanın devamına dair bir hüküm oluşturulmuş olmadıkça- boşanma kararının kesinleşmesi ile sona ereceği–
Kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata ilişkin ilamın Kamulaştırma Kanunundan kaynaklanması nedeniyle ilâmda yer alan tazminata Anayasa’nın -4709 sayılı yasa ile değişik 46 son maddesine göre- kamu alacağı için öngörülen en yüksek faiz oranının uygulanması gerekeceği–