Somut olaydaki alacak talebinin ilama değil, para borçlarına ilişkin genel nitelikteki hukuk kuralı olan BK.nun 113. maddesine (şimdi; TBK. mad. 131) dayalı bulunduğunun; böylesi bir talebin ilamsız icra takibine veya genel hükümlere göre açılacak bir alacak davasına konu edilmesi gerektiğinin kabulünün zorunlu olduğu, alacaklının gerek doğrudan doğruya açacağı alacak davasının ve gerekse ilamsız takip yaptığı takdirde borca itiraz üzerine açacağı itirazın iptali davasının genel mahkemede görüleceği ve böylece olayda Borçlar Kanunu’nun 113/2. maddesinde (şimdi; TBK. mad. 131/2) öngörülen koşulların davalı alacaklı yararına oluşmuş olup olmadığının, genel mahkemece değerlendirileceği-
Takip dayanağı ‘ilam’da hükmedilen alacağın (tedbir nafakasının, inkar tazminatının, maddi/manevi tazminatın, birikmiş nafaka farklarının vs.) ya da ‘ara kararı’ ile hükmedilen birikmiş nafaka alacağının faizinin ne zaman başlayacağının belirtilmemiş olması –yani; ‘faizin başlangıcı’ hakkında ilamda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği; ancak hükmün infazı için kesinleşme gereken hallerde faizin, ilamın kesinleşme tarihinden itibaren işlemeye başlayacağı–
Belirli bir süre için avukata vekalet yetkisi verilmiş olması halinde, bu süresinin dolmasından sonra yeniden vekalet alınmaksızın avukat tarafından ilama dayalı olarak takip yapılamayacağı-
İş mahkemesince hükmedilen maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin ilamın –HUMK’un 443. (şimdi; HMK. 367/2) maddesi gereğince ahkamu şahsiyeye ilişkin nitelikte bulunmaması nedeniyle- kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği–
Faiz borçlusu durumundaki işverenin bu borcunun varlığını kabulünün ve belirli bir tarihte ödeme taahhüdünün söz konusu olmadığı, dolayısıyla, hukuksal koşulları oluşmadığından, ana para (kapital) alacağına dönüşmüş bir faiz alacağının bulunmayacağı, ortada, sadece bir temerrüt faizi borcunun mevcut olduğu; buna ayrıca faiz yürütülmesine ise, yasanın olanak vermediği-
İİK’nun 82/1 maddesinde öngörülen haczedilmezlik hükmünün Türk devlet malları için öngörülmüş olduğu, bu hükmün yabancı devlet mallarını kapsamadığı; yabancı devlete ait olup ülkede bulunan diplomatik ve konsolosluk amaçları için kullanılmayan mallara (taşınmazlara) karşı cebri icra yapılabileceği–
‘Takip dayanağı ilamda tarafların ekli protokole aynen uymalarına’ karar verilmiş olması halinde, takip konusu nafaka alacağının protokol koşullarına göre arttırılması gerekeceği–
Mahkemece ‘basın yolu ile hakaret nedeni ile manevi tazminata yasal faizi ile hükmedilmiş olması halinde -4756 sayılı kanunla değişik 5680 sayılı kanunun 17/son maddesi uyarınca- takip konusu alacağa ‘bankalarca uygulanan en yüksek işletme kredisi faizinin’ uygulanması gerekeceği–