Şikayete konu haciz ihbarnamelerinin, alacaklının talebi ve dolayısıyla icra memurunun bu konuda alınmış bir kararı yok iken gönderilmesi, doğacak alacakların üzerine haciz konulmasını içermesi ve iflas erteleme davasında alınan tedbir kararına aykırı olarak gönderildikleri sebeplerine dayanılarak kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece ilk iki sebebin tartışılmadığı, haciz işlemlerinin tedbir kararından önce yapıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görüldüğünden, mahkemece, şikayetçinin şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü diğer nedenler de tartışılarak talebi ile ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Aleyhine dava açılmışsa, mahkemenin tüzel kişiliğin yeniden ihyası (ek tasfiye) amacıyla dava açılması için süre vermesi, bu davanın açılması halinde sonucunu beklemesi ve yeniden ihya kararı verilmesi halinde ise buna göre davanın yeniden görülmesi gerektiği- Davalı borçlu şirket hakkında açılan iflas erteleme davasının akıbeti ve sonucu da araştırılarak bu davada verilecek kararın dava konusu hacze ve takibe etkisi de tartışılıp değerlendirilmesi gerektiği-
Yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak davacı şirketin maliki olduğu taşınmazın satışının borca batıklığa etkisi, satış bedelinin ne şekilde kullanıldığı, erteleme isteminde bulunan şirketin yargılama sırasında taşınmaz satın almasının nedenleri ve bunun borca batıklığa etkisinin irdelendiği denetime elverişli rapor alınarak şirketin gerçek anlamda borca batık durumda olup olmadığının tespiti, borca batık olduğunun belirlenmesinden sonra ise sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı, yargılama aşamasında, sunulan projedeki hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığı hususlarında yeni oluşturulacak bilirkişi kurulundan açıklamalı ve denetime elverişli ek rapor alınarak karar verilmesi gerektiği-
İflasın ertelenmesine kararının 10 gün içinde temyiz edilmesi gerektiği- Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece de, Yargıtay tarafından da karar verilebileceği-
İflas erteleme süresinin uzatılması talebinin değerlendirilebilmesi için esas iflas erteleme kararının kesinleşmiş olmasının gerektiği- Dosya kapsamından, esas iflas erteleme kararının henüz temyiz incelemesindeyken uzatma kararının verildiği anlaşıldığından, bu durumda mahkemece, esas iflas erteleme kararının kesinleşmesi beklenerek, uzatma talebi hakkında bu kesinleşmeden sonra bir karar verilmesi gerekirken, iflas erteleme kararı kesinleşmeden karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, şirketlerin borca batık olduğu, iyileştirme projesinde öngörülen hedeflere ulaşılamadığı, borç ödemesi yapılamadığı gibi mevcut borçların arttığı, bu kapsamda iyileştirme projesinin samimi olmadığı, şirketlerin borca batıklıktan kurtulma ve iyileşme ümidinin bulunmadığı gerekçeleriyle, iflas erteleme taleplerinin reddine, her iki şirketin iflasına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Davacı şirketin varlıklarının rayiç değerlerinin tespiti ile borca batıklık durumunun, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi için alanında uzman bir bilirkişi heyetinden, şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren; yargılama sürecindeki değişimin de değerlendirildiği açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması, kayyım raporlarının denetlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İflas erteleme ve iflas erteleme süresinin uzatılması talepli davalarda, dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmesi gerekeceği-
Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklığın sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmesi gerekeceği-
Mahkemece, tedbir kararından sonra başlatılan takibin tedbir kararına uygun olarak durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz ise de, anılan yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
