Takip konusu çekin keşide tarihinin ve takip tarihinin şirketlerin birleşmesinden sonraki bir tarih olduğu görüldüğünden, alacaklıların korunmasını hüküm altına alan TTK'nun 190 ve 158. maddeleri de gözetilerek ve borçlunun sorumluluğu birleşmeden sonra da devam edeceğinden, şirketler hakkında verilen iflasın ertelenmesi hükmünün, borçlu yönünden bir sonuç doğurmayacağının kabulü gerektiği-
Şirketin iflasının istenmesi şartlarının mevcut olmaması halinde, İİK'nun 345/a maddesinde düzenlenen suçun oluşmayacağı; şirketin aktif ve pasif durumunu tam olarak belirlemekten uzak, dönen ve duran varlıklarının nerede olduğunu araştırmayan ve borçların neler olduğunu açıkça belirtmeyen bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesinin hatalı olduğu-
İflas erteleme davalarında, erteleme isteyen davacı şirketin mali durumunun mahkemece, yargılama sonuna kadar incelenmesi, iyileştirme projesinin uygulanabilir olup olmadığının ve devam eden süreçte uygulanıp uygulanmadığının da denetlenmesi gerekeceği- İyileştirme projesi, sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK'nın 376. maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kâr ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK'nın 179. maddesinde aranan ciddî ve inandırıcı özellikleri haiz olması gerekeceği- Somut olayda, davacı şirketin 25.12.2013 tarihinde sermaye arttırımına gittiği ancak bu taahhüdün yerine getirilmediği; 22.09.2016 tarihli kayyım raporu ile de davacı şirketin, kayyıma son üç aylık döneme ilişkin ticari faaliyeti ile ilgili herhangi bir bilgi ve belge ibraz etmediği; bu durumda iyileştirme projesi yeterli ve inandırıcı olmadığı gibi borçlarını ödeme niyetiyle iflas erteleme talep eden ve iyiniyetli olması gereken borçlunun bu şekilde davrandığından da bahsedilemeyeceğinden davacı şirketin iflasına karar verilmesi gerekeceği-
İflasın ertelenmesinin, borca batık durumda bulunan somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yolu olduğu- İflasın ertelenebilmesi için şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekeceği-
Mahkemece; iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının, somut verilere dayalı olarak, bilimsel şekilde değerlendirilmesi için alanında uzman yeni bir bilirkişi heyetinden, şirketin mali durumunu ve iyileştirme projesini açık ve somut dayanaklarla değerlendiren; yargılama sürecindeki değişimin de değerlendirildiği açıklamalı, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması, kayyım raporlarının denetlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi, ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde kefil olunan bu borca yer verilmeden borca batıklığın hesaplanması ve grup şirketlerin bu şekilde yapılan hesaplama sonucu borca batık olmadığı tespit edilirse bu şirketler bakımından davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
İflasın ertelenmesi davasında, şirketin sahip olduğu ....... ilindeki taşınmazın işletme değeri, isim hakkı vb. ekonomik değeri olan/olabilecek unsurlar dikkate alınmalı ayrıca .... ..... A.Ş.'ye ait bazı arsa ve arazilerin rayiç değerlerinin tespit edilmediği anlaşıldığından değerlemesi yapılmayan aktiflerin uzman bilirkişiler marifetiyle değerleri tesbit edilerek davacı şirketin borca batık olup olmadığı belirlenerek, borca batık olduğunun tespiti halinde somut olarak gerçekleşmiş bir iyileşme olup olmadığının tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
23. HD. 19.01.2017 T. E: 2015/7574, K: 89-
Davacı şirketlerin grup şirketler olduğu görülmüş olup, grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti açısından kötüye kullanılabilmekte ve bir borca ilişkin kefaletin birden fazla grup şirketin pasif hesabında gösterilmesi hâlinde bu şirketler borca batık olmasa da şeklen borca batık hale gelebildikleri; bu durumda, grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi ve kefalet veren grup şirketin pasifinde ayrıca yer verilmemesi bu borca batıklık hesaplamasının bu şekilde yapılmasının gerekli olduğu-
Borçlu şirket hakkında iflas erteleme davasında , mahkemece verilen tedbir kararı kapsamında icra takibinin durdurulmasına ilişkin bir hüküm bulunmadığından, takibin durdurulmasına yönelik icra müdürlüğü kararının kaldırılması gerektiği-