Mahkemenin 20/05/2015 tarihli tedbir kararında; ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir uygulamalarının da durdurulmasına karar verilmiş olup ihtiyati haciz kararı ve bu karar kapsamında ihtiyati hacizlerin uygulanmasının tedbir kararından sonraki tarihli olduğundan mahkemece şikayetin kabulü ile müdürlük işleminin iptaline ve ihtiyati haciz kapsamında konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İflas erteleme talebi için borca batıklığın ön koşul olduğu, bunun tespiti için alınan raporda, finansal kiralamaya konu mallar ve kira borçları, şirket aktif ve pasif hesabında dikkate alınmamasının hatalı olduğu- Finansal kiralamaya konu mallar kira bedellerinin tamamının ödenmemesi halinde, henüz şirketin mülkiyetine geçmediğinden aktifde gösterilmemesinin isabetli olduğu- Kiracı şirket kira borçlarını ödemede temerrüde düşmüş ise kiralayanın işlemiş kiraları talep hakkı bulunduğundan geçmiş kira borçlarının şirketin pasifinde gösterilmesi gerektiği- Şirketin borca batık olması halinde, işletme giderlerinden olan finansal kiralamaya konu malların kirasına ilişkin borç olması halinde, işletme giderlerini dahi ödeyemeyen davacı şirketin iflasına, borca batık olmaması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Tedbir kararında, (tedbir karar tarihinden sonra) icra takibi yapılmamasına ilişkin bir karar verildiği görülmekle, mahkemece, alacaklı tarafından başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesi gerekirken, takibin durdurulması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Ticaret mahkemesinin ihtiyati haciz kararının uygulanması talebi üzerine icra müdürlüğünce tedbir kararından sonra borçlu şirketin mal varlığına haciz konulduğu, 15/03/2016 tarihinde ise örnek 10 ödeme emri düzenlenerek icra takibine geçildiği, borçlunun ibraz ettiği tedbir kararı doğrultusunda takibin durdurulmasına, ancak icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görüldüğünden, ticaret mahkemesinin 01/03/2016 tarihli tedbir kararında ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının da durdurulmasına karar verilmiş olup, ihtiyati haciz kararı ve bu karar kapsamında hacizlerin uygulanması tedbir kararından sonraki tarihli olduğundan mahkemece ihtiyati haciz kapsamında konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulması gerekeceği- Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklığın sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmesi gerekeceği-
Tedbir kararında, (tedbir karar tarihinden sonra) icra takibi yapılmamasına ilişkin bir karar verildiği görülmekle, mahkemece, 'alacaklı tarafından başlatılan icra takibinin iptaline' karar verilmesi gerekirken, 'takibin durdurulması' yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu
Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulması gerektiği- Mahkemenin, İİK'nın 166/2. maddesine uygun ilan yapması, borca batıklığı; TTK’nın 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tesbit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemesi gerekeceği-
Dava tarihinde, müstakil ticaret mahkemesinin bulunmaması nedeniyle, ticari nitelikteki iflasın ertelenmesi davasında davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesi görevli olduğu, ancak yargılama sırasında aynı yerde asliye ticaret mahkemesi kurularak faaliyete geçtiğinden, asliye hukuk mahkemesince dosyanın asliye ticaret mahkemesine re'sen devredilmesine karar verilmesi gerekeceği-
