Hâkimin anlaşmalı boşanmaya karar verebilmesi için, boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumları hakkında taraflarca yapılan düzenlemeyi uygun bulması gerektiği–
Kadının cinsel organının, cinsel birleşmeyi engelleyici bir yapıya sahip bulunması sebebiyle boşanma davası açılmışsa da; davalının vaginoplasti operasyonu sonucu seksüel fonksiyonunu kazanabileceği ve davalının tedaviyi kabul ettiği ancak davacının tedavi ettirmediği anlaşıldığından, bu durumun başlı başına boşanma sebebi oluşturmayacağı-
Davacı karısını evden kovan dâvalı koca hakkında boşanma kararı verilmesi gerekeceği–
Aksine ciddi ve inandırıcı kanıtlar bulunmadıkça, tanıkların gerçeği söylemiş olduklarının kabul edilmesi gerekeceği–
«Anlaşmalı boşanma» kararında, boşanmanın mâli sonuçları hakkında bir hüküm bulunmaması halinde, ilgili eşin genel hükümler çer-çevesinde «maddi/manevi tazminat» ya da «yoksulluk nafakası» için dava açabileceği–
Ev eşyalarını eşi ve çocuklarına kullandırmayan evde soba yaktırmayan, aşırı cimri davranışlarda bulunan kocanın bu davranışları ile müşterek hayatı çekilmez hale getirdiğinin kabulü gerekeceği–
Taraflar dinlenmeden, vekillerinin beyanı üzerine MK.nun 166/III’e göre «anlaşmalı boşanma» kararı verilemeyeceği– MK.nun 166/III’e göre boşanmaya karar verilebilmesi için, tarafların mutlaka duruşmada hazır bulunmalarının zorunlu olduğu-
«Davalı kadının, hormon bozukluğu nedeniyle erkek gibi sakallı olduğu» iddiasının ve «tedavisinin mümkün olup olmadığı» hususunun araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği–