MK.166/III’de öngörülen «anlaşmalı boşanma»nın kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece doğrudan doğruya araştırılacak olan koşulları–
Evlilik birliğini terk etmiş olan eşe, eve dönmesi için mahkeme vasıtasıyla ihtar gönderen eşin, önceki olayları hoşgörü ile karşılamış sayılacağı ve ihtardan önceki olaylara dayanarak boşanma davası açamayacağı–
- 2. HD. 14.04.1999 T. 3211/3573
- 2. HD. 01.12.1998 T. 11501/12997
- 2. HD. 12.03.1998 T. 1295/3042
- 2. HD. 24.02.1998 T. 130/2102
- . HGK. 12.03.1997 T. 2-991/182
- 2. HD. 05.02.1997 T. 479/144
- 2. HD. 10.09.1990 T. 3270/8060
- 2. HD. 08.12.1981 T. 7676/7907
- . HGK. 21.09.1977 T. 2-3332/744
- . HGK. 13.05.1977 T. 2-1912/473
- . HGK. 03.10.1975 T. 2-848/1074
- . HGK. 30.03.1974 T. 2-144/317
- . HGK. 24.05.1972 T. 2-283/341
- . HGK. 25.02.1972 T. 2-548/121
- 2. HD. 16.02.1970 T. 4873/1063
- . HGK. 19.11.1969 T. 2-697/826
- . HGK. 25.11.1967 T. 2-827/562
Önceki olayların hoşgörü ile karşılanmış olması halinde, bu olayların boşanma sebebi yapılmayacağı-
- 2. HD. 24.04.1998 T. 3316/4839
- . HGK. 02.03.1997 T. 2-163/411
- 2. HD. 29.01.1997 T. 246/1054
- . HGK. 09.03.1994 T. 2-948/143
- 2. HD. 28.02.1994 T. 1525/2154
- . HGK. 15.12.1993 T. 2-741/833
- 2. HD. 12.03.1993 T. 524/2433
- 2. HD. 20.01.1993 T. 13057/140
- . HGK. 20.05.1992 T. 2-260/344
- 2. HD. 27.06.1990 T. 1581/6640
- 2. HD. 08.01.1990 T. 9476/22
- . HGK. 07.06.1989 T. 2-334/418
- . HGK. 15.03.1989 T. 2-44/166
- . HGK. 17.02.1988 T. 2-602/93
- 2. HD. 30.11.1987 T. 7534/9553
- . HGK. 24.06.1987 T. 2-707/541
- . HGK. 03.06.1987 T. 2-545/444
- 2. HD. 18.05.1987 T. 2936/4957
- 2. HD. 11.11.1986 T. 9002/9897
- . HGK. 28.12.1983 T. 2-894/1407
- . HGK. 30.09.1983 T. 2-906/865
- . HGK. 09.06.1976 T. 2-279/2185
«Anlaşmalı boşanma» kararı (MK.166/III) verilebilmesi için, mahkemenin ayrıca delil toplamasına gerek bulunmadığı–
Tarafların çocukların velayeti konusunda anlaşamamış olmaları halinde «anlaşmalı boşanma» (MK. 166/III)’den söz edilemeyeceği–
Hem karısı ile hem de başka bir kadınla yaşayan kocanın boşanma davası açamayacağı–
Her ne kadar açılan 3. boşanma davası, 2. boşanma davasının redle sonuçlanması ve kesinleşmesi tarihinden itibaren 3 yıl geçmeden açılmış olsa bile, davacının bu son davasını ilk açılan davaya dayandırmış olmasının, 3. boşanma davasının reddini gerektirmeyeceği–
Taraflar dinlenmeden, vekillerinin beyanı üzerine MK.nun 166/III’e göre «anlaşmalı boşanma» kararı verilemeyeceği– MK.nun 166/III’e göre boşanmaya karar verilebilmesi için, tarafların mutlaka duruşmada hazır bulunmalarının zorunlu olduğu-
- 2. HD. 08.12.1999 T. 11470/13561
- 2. HD. 01.12.1999 T. 10979/13189
- 2. HD. 29.04.1999 T. 2214/4360
- 2. HD. 23.02.1998 T. 907/2051
- 2. HD. 21.01.1998 T. 13746/616
- 2. HD. 06.07.1995 T. 7015/7916
- 2. HD. 15.02.1993 T. 545/1334
- 2. HD. 05.11.1992 T. 1022/10847
- 2. HD. 25.10.1992 T. 9262/10175
- 2. HD. 13.02.1992 T. 1456/1636
- . HGK. 12.02.1992 T. 2-647/62
- 2. HD. 28.09.1990 T. 5384/7163
- 2. HD. 17.05.1990 T. 3901/4853
Kocanın, karısını başkaları ile aldatmış olmasının, -kocası hakkında boşanma dâvası açma hakkına sahipken bu hakkını kullanmamış olan- karısına, kocasına hakaret hakkı vermeyeceği (bu durumda, kocanın istemi üzerine boşanmaya karar verilmesi gerekeceği)–
- 2. HD. 19.01.1998 T. 13659/423
- . HGK. 01.10.1997 T. 2-620/760
- 2. HD. 13.05.1997 T. 3325/5158
- 2. HD. 06.10.1993 T. 8068/8839
- . HGK. 23.09.1992 T. 12-449/488
- 2. HD. 19.11.1991 T. 10894/14308
- . HGK. 20.02.1991 T. 2-27/85
- . HGK. 16.05.1990 T. 2-181/293
- . HGK. 16.11.1988 T. 2-577/946
- . HGK. 19.10.1988 T. 2-237/826
- 2. HD. 05.07.1988 T. 9124/10101
- 2. HD. 28.01.1986 T. 10559/635
- 2. HD. 26.12.1983 T. 8879/10257
- 2. HD. 02.07.1981 T. 3980/5181
- 2. HD. 02.06.1981 T. 2829/4243
- 2. HD. 16.05.1978 T. 3713/3921
- 2. HD. 23.09.1976 T. 6020/6551
- 2. HD. 11.11.1975 T. 6938/8607
- 2. HD. 06.11.1975 T. 6689/8465
- . HGK. 09.05.1975 T. 2-859/611
- . HGK. 29.03.1972 T. 2-400/212
Tebligatın muhatabın 15 yaşından küçük çocuğuna verilmesi durumunda, onun, Tebligat Kanunu`nun 22. maddesinde gösterilen şartları taşıdığı 23/5. maddede açıklandığı biçimde tevsik edilmesinin gerektiği, aksi halde yapılan tebligatın usulsüz olacağı-