S. hastalığının tedavisinin mümkün olduğu, boşanma sebebi olarak kabul edilemeyeceği–
Tanıkların -bizzat görmedikleri/işitmedikleri- taraflardan naklen duyduklarına dayanan ifadelerinin, hükme esas olamayacağı–Hoşgörü ile karşılanan olayların boşanma nedeni olamayacağı, tanıkların bozmadan önceki beyan ile bozmadan sonraki beyanları arasında çelişki var ise, bunların hükme dayanak yapılamayacağı–
3 yıl fiili ayrılığa dayanan boşanma davalarında ilk davanın ispat edilemediği için reddedilmesinden sonra, fiili ayrılığa dayalı dava açılmasının, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde sayılamayacağı–
Evliliğin devamının toplum düzenini zedeler hale gelmiş, toplum için sorun oluşturmaya başlamış, evliliğin sosyal ve ahlaki yönden çökmüş olması halinde, hakimin «evlilik birliğinin temelinin sarsılması» nedeniyle (MK.166/I) boşanmaya karar vermesi gerekeceği–
Eşlerden her ikisinin birbirlerine karşı yardım edemeyecek ölçüde sakat ya da felçli olmasının, evlilik birliğini çekilmez hale getiren elve-rişsizlik hali olup bu durumun başlı başına bir boşanma nedeni olduğu–
Davacı karısının sadakatsizliğini bile bile davalı kocanın evlilik birliğinin devamını istemesinin «hakkın kötüye kullanılması» sayılacağı–
Cinsel ilişkiden kaçınan eşin «kusurlu» sayılacağı- Cinsel ilişkiden kaçınan kocasına hakarette bulunan kadının da, kocası kadar kusurlu sayılacağı–