Boşanma davası sırasında mahkemece tasdik edilmeyen ve böylece boşanma kararının eki haine getirilmeyen protokolün yok hükmünde olduğu-
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden, yargılama ile ilgili açıklamada bulunma ve savunmalarını ileri sürme ve ispat etme hakkı tanınmadan yokluğunda hüküm kurulmasının hukuki dinlenilme hakkını zedeleyen önemli bir usul hatası olduğu-
Bozma nedenlerinin kamu düzenine ilişkin ve dolayısı ile hâkimin kendiliğinden göz önünde bulundurması gereken sebeplerden olmaması halinde taraflar veya vekilleri, bozma kararına uyulmasını istemişlerse, artık mahkemenin önceki kararında direnemeyeceği; eldeki dava boşanma ve tazminat istemlerine ilişkin olup, bozma nedenlerinin kamu düzeniyle bir ilgisi bulunmadığından, mahkemece her iki tarafın bozmayı kabul yönündeki ortak istemi doğrultusunda bozmaya uyulması gerektiği-
Red kararıyla kesinleşen boşanma davasında davacı kadın eşin kusurunun ispat edilemediği,bu süreden sonra geçen sürede tarafların biraraya gelmediği ve fiili ayrılık döneminde davacı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirecek kusurlu bir davranış da kanıtlanamadığı için tarafların eşit kusurlu kabul edilemeyeceği-
Davacının, alkollü içkilerin de satışa arzedildiği dükkanda eşini sürekli olarak çalışmaya mecbur tuttuğu, davalının gece geç saatlere kadar, genellikle hafta ve bayram tatilleri de dahil bu dükkanda isteği dışında çalıştırıldığı, çoğu zaman dükkanın üzerindeki depo benzeri yerde kaldığı, sonunda davalının çalışma şartlarına dayanamayıp evi terk ettiği, bu nedenle davacının dava açmakta haklı olduğu-
Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerektiği-
Davacı (koca)'nın, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, başka kadınlarla ilişkisi olduğu, eşine şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği; davalı (kadın)'ın ise, eşine şiddet uyguladığı ve hakaret ettiği, bu durumda, davacının diğer eşe göre ağır kusurlu olduğu, davalı kadın yararına maddi manevi tazminat takdiri gerekeceği-
Davacı tarafından açılan ve fiili ayrılığa esas alınan boşanma davasının reddedilmiş olmasının, o dava tarihine kadar yaşanan olaylarda davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı konusunda kesin hüküm oluşturacağı-
Anlaşmalı boşanma talep edilmediğinde evliliğin bir yıl sürme şartının aranmadığı-
Taraflar arasında, aynı mahkemede davalı kadın eş tarafından, davacı erkek eş aleyhine açılan ve görülmekte olan bir başka boşanma davasının daha olduğu ve her iki davanın birleştirilerek görülmesinde delillerin hep birlikte değerlendirilerek sonuca ulaşılmasında taraflar ve usul açısından yarar olduğu-