Tarafların, kesinleşen kararla anlaşmalı olarak boşandıkları, bu halde davanın konusuz kaldığı-
Davacı kadın eş ile davalı erkek eşin birlikte verdikleri dilekçe ile anlaşmalı olarak boşanmak istediklerini bildirmişlerse de; ilk oturumda boşanma ve fer'ileri üzerinde anlaşamadığı- Dava dilekçesinin anlaşmalı boşanma olacağı inancıyla hazırlanıp verildiği gözetildiğinde, taraflardan geçimsizliğe ilişkin iddia ve savunmaları sorulmadan delil bildirmelerinin istenmesinin doğru bulunmadığı-
Davacının şikayeti üzerine, davalı hakkında eşine fiziki şiddet uygulamaktan yapılan soruşturma sonucu kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesi ve davacının bu karara itiraz etmemiş olmasının, delillerin ortaya çıkardığı sonucu değiştirir nitelikte olmadığı-
Davalının hem mobil telefonundan, hem de bilgisayardan sürekli olarak internete girdiği ve facebook isimli sosyal paylaşım sitesini kullandığı, bu şekilde kuşku çeken tutum ve davranışlarda bulunduğu, Almanya’ya döndükten iki gün sonra eşinden ayrılacağını, boşanmak istediğini söyleyerek evi terk ettiği, bu nedenle kusurlu sayılması gerektiği-
Tarafların barışıp bir araya gelmeleri karşısında artık önceki olaylara dayanılarak boşanma kararı verilemeyeceği-
Boşanmalarına karar verilse dahi anlaşmalı boşanma hükmünün gerçekleşen anlaşmaya rağmen temyiz edilmesi, davadan açıkça feragat edilmedikçe, anlaşmalı boşanma yönündeki iradeden rücu niteliğinde olduğu, bu halde, anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" olarak görülmesi gerekeceği-
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin anlaşmasının bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmünün bütünüyle geçersiz hale geleceği ve boşanma davasının "çekişmeli boşanma" olarak görülmesi gerektiği-
Mahkemece ön inceleme duruşmasında dava nihai olarak karara bağlanmayıp tahkikat aşamasına geçildiğine göre, davalının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 147. maddesi gereğince tahkikat duruşmasına davet edilmesinin zorunlu olduğu-
Davacı-davalı kadının taşınmaza yönelik davası tefrik edilip, tefrik kararı da temyiz kapsamı dışında bırakılarak kesinleştiğine göre, mahkemece bozmadan sonra tefrik edilen davaya ilişkin olarak yeniden karar verilmesinin doğru görülmediği-