Açık ve şüpheye yer vermeyecek şekilde hüküm tesis edilmesi gerekirken, hükmün infazında tereddüt oluşturacağından, davacılardan bir kısmının devirden önce hissedar bulunmadığı dikkatten kaçırılarak, mahkemece, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacılar adına intikalden önceki hisseleri oranında tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı- Paylı malın özgülendiği amacın değiştirilmesi, korumanın veya olağan şekilde kullanımın gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi veya paylı malın tamamı üzerinde tasarruf işlemlerinin yapılmasının oybirliği ile aksi kararlaştırılmış olmadıkça, bütün paydaşların kabulüne bağlı olduğu-
Öncelikle vasiyetnamenin iptali istemi ile dava açılmış olmasına karşın, mahkemece bu iptal talebi ile ilgili açılan dava hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeksizin, terditli isteklerden tenkis istemi yönünden hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Mahkemece; gerekçede, hüküm sonucuna aykırı olarak yer verilen açıklamalar ve hükümde sehven karar verildiğine yönelik mahkemenin çelişki ve tereddüt oluşturan kanaati nedeni ile HMK'nun 297 ve 298. maddelerine uygun olarak açık, net, anlaşılır ve infazda tereddüt doğurmayacak nitelikte bir hükmün varlığından söz edilemeyeceği-
Trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemi-
Tarafların ve davaya katılanların kimliklerinin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği-
Trafik kazasından kaynaklanan geçici iş göremezlik tazminatı, araç hasarı ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı, tedavi gideri ve manevi tazminat istemi-
Trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi-
Usul hukukunda yer almamakla birlikte, uygulamada tefhimden sonra temyiz süre tutum dilekçesi veya kararın tebliğinden sonra gerekçeli temyiz dilekçesi sunmak suretiyle kararın temyiz edildiği hallerde kararın gerekçesini dikkate alarak yeni temyiz gerekçelerine dayanılması mümkün olduğundan gerekçeli kararın bu hallerde de taraflara tebliği gerektiği-  Temyiz dilekçesinin hüküm veren mahkeme aracılığı ile karşı tarafa tebliğ edilmesi ve karşı tarafa temyiz dilekçesine karşı cevap verme ve karşı temyiz isteminde bulunma hakkının tanınması gerektiği- Direnme kararı ile temyiz eden davacı vekili tarafından sunulan temyiz dilekçesinin de, tasfiye komisyonu memurlarına tebliğ edilmesi gerektiği-