Takibe konu borcun itirazdan sonra kısmen ödendiği durumlarda; ödenmeyen borç tutarına yönelik itirazın iptali davasında, itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından da itirazın iptali davasında itirazdan sonra ödenmiş olan miktar bakımından da itirazının iptalinin istenilmesinde hukuki yarar olmadığından borç miktarının takip tarihindeki değil, itirazın iptali davasının açıldığı tarihteki duruma göre belirlenmesinin gerekeceği-
İİK.nun 50.maddesine göre para veya teminat borcu için takip hususunda HUMK.nun yetkiye dayalı hükümleri kıyasen uygulanıp taraflar arasındaki uyuşmazlık satış sözleşmesi sonucu düzenlenen faturada belirtilen alacağın tahsili isteminden kaynaklanmaktadır; davalı tarafça sözleşme ilişkisi inkar edilmediğinden BK.nun 73. maddesi (şimdi; TBK. mad. 89) gereğince davacı alacaklının ikametgahının bulunduğu yer icra dairesinde başlatılan icra takibinin geçerli bir takip olduğu gözetilmeden yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilemeyeceği-
Taraflar arasında iş bedeli kararlaştırılmamış ise, iş bedelinin, işin yapıldığı zamanki serbest piyasa rayiçlerine göre, bilirkişi incelemesi yaptırılarak mahkemece saptanması gerekeceği; alacak miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, inkâr tazminatına hükmedilmemesi gerekeceği-
İİK. m. 67 uyarınca açılmış bulunan itirazın iptali davasının, yanlar arasındaki çekişmenin giderilmesi de davacının faturaların geç ödenmesi sebebiyle kur farkı isteyip istemeyeceği noktasında toplandığı, mahkemece çekişmenin mahiyetinde yanılgıya düşülerek, uyuşmazlığın vade farkı ile ilgili olduğunun kabulüyle vade farkı ile ilgili bulunan 27.06.2003 tarih, 2001/1 esas, 2003/1 karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’na istinaden davanın reddine karar verilmesinin doğru bulunmadığı-
Dava konusu çekin zaman aşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kambiyo hukukundan doğan haklar yitirilmiş olur. Böyle bir belgeye dayanan taraf ile diğer taraf arasında temel ilişki bulunması halinde belgenin yazılı delil başlangıcı olarak kabulü gerekir. Bu halde, alacaklı alacağını tanık dâhil her türlü delille kanıtlayabilir. TTK.’ nun 644. maddesine dayanılması taraflar arasında temel ilişki bulunmaması halinde mümkündür. Somut olayda taraflar arasında temel ilişki bulunduğu mahkemece de kabul edildiğine göre takip ve dava konusu zamanaşımına uğramış çeklerin yazılı delil başlangıcı olarak değerlendirileceği ve alacağın varlığını ispat etme külfetinin davacı yanda olduğu düşünülmeden, ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-
Bir alacağa temerrüt faizi yürütülebilmesi için muaccel olması yeterli olmayıp ayrıca karşı tarafın temerrüde düşürülmesi gerekeceği-
Dava, satın alınan araçtaki gizli ayıp nedeniyle tazminat talebine ilişkindir. Tüketici, bir mal ve hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen veya yararlanan gerçek veya tüzel kişidir. Ticari işletme için alınan araçtaki ayıp nedeniyle açılan tazminat davasında tüketici mahkemesi görevli değildir. Yerel mahkemenin aksi kanaat ile görevsizlik kararı vermesi bozma gerekir-
B.K.uyarınca temerrüt faizine faiz yürütülmezse de, akdi faize faiz yürütülmesinde yasal bir engel bulunmamaktadır. Davacı bankanın hesabı kat ettiği tarihten, borçluların temerrüde düştüğü tarihe kadarki faiz alacağı akdi faiz alacağı olup, bu alacağa tekrar faiz yürütmesinde yasaya aykırı bir yön bulunmayacağı-
Davacı hamil ile diğer keşideci davalılar arasında temel ilişki bulunmamakta olup, hamilin, keşideci davalılara TTK.’ nun 644. (şimdi; 732.) maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre başvurabileceği ancak bu müracaatın süresinin senet zamanaşımı (vade tarihinden itibaren 3 yıl) süresinden itibaren (1) yıl olduğu-
Sigorta şirketi yönünden temerrüt; ilgililerce gerekli belgelerin ibrazından 8 gün sonra, belgeler ibraz edilmemişse, icra takibi varsa takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihinde başlar. Sigorta şirketi araç maliki ve sürücünün kusurlarıyla poliçe limiti kadar sorumlu olup, takip tarihi itibarıyla alacak likit olmadığından icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceği-