Davalı kefiller “kredi sözleşmesindeki kefalet imzasının kendilerine ait olmadığını” belirterek takibe ve borca itiraz etmişler, bu itirazlarını açılan itirazın iptali davasında da yinelemişlerdir. Bu durumda mahkemece davalıların imza inkârı yönünde inceleme yaptırılıp varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmek gerekirken, borçlu cari hesap veya kısa, orta uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde itirazın kesin olarak kaldırılmasına ilişkin İİK. nun 68/6 maddesi hükmü gerekçe gösterilerek “davanın kabulüne” karar verilmesinin bozmayı gerektireceği-
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı Gürsoy Ltd. A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmesine diğer davalıların kefalet verdiğini, kredinin ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide olunduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra ...