TTK. nun 686. maddesi uyarınca; çizilmiş cirolar hiç yazılmamış sayıldığından, başka bir deyişle; bunlar yok hükmünde olduğundan, şeklen hak sahipliğinin tespiti yönünden, bu şekilde çizilmiş ciroların bir önem taşımadığı, kazmak, silmek, üzerine bant yapıştırmak v.s. gibi işlemlerin çizmekle eş anlam taşıyacağı-
Dava konusu faturalar “kapalı fatura” olduklarından ve kapalı faturalar ödemeye karine teşkil edeceklerinden, her ne kadar davacı defterinde davalının borçlu olduğu mahkemece kabul edilmişse de, ticari defterin sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için, dayanaklarının defter münderecatını doğrular nitelikte olması gerekeceğinden, davacı, davalıya kapalı fatura düzenleyip verdiğine göre, bu faturalar içeriği borcun ödenmediğini yazılı delille kanıtlamak zorunda olacağı-
Davalı itirazında kira parasının miktarına karşı çıkmamış, ancak “kira borcunu elden ödediğini” ileri sürerek itirazda bulunmuştur. Davalı borçlu İİK. nun 68 maddesinde sayılan belgelerden biri ile borcunu ödediğini kanıtlayamamıştır. Bu durumda temerrüt gerçekleşmiştir. Ancak temerrüt nedeni ile tahliyeye karar verilebilmesi için, İİK.269. ve BK. nun 260 maddeleri uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 30 günlük ödeme süresinin geçmesi gerekir. Süresinden önce açılan davanın, tahliye yönünden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Fatura içeriğine 8 gün içerisinde itirazda bulunulmamasının sadece faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesini doğuracağı; faturanın verilmesine neden olan iş veya hizmetin yapılmış olduğunun kabulü anlamını taşımayacağı- Faturanın deftere kaydının, taşımanın gerçekleştirildiğine sadece karine teşkil edeceği, bu karinenin aksinin ispatı her zaman mümkün olduğu- Taraflar arasındaki temel ilişki olan taşıma ilişkisinde davacının edimini yerine getirip getirmediği hususunda ispat yükünün davacıda olduğu gözetilmek, davacıya ispat olanağı sağlanması gerekitği-
“Borçlunun itiraz nedenleri ile bağlı olması” kuralının, yalnız icra mahkemesinde açılan davada ileri sürülebileceği, genel hükümlere göre açılmış olan itirazın iptali davalarında, borçlu icra dosyasında bildirdiği itiraz nedenlerine bağlı olmaksızın her türlü savunmayı ileri sürebileceği-
İpotekli taşınmazın maliki borçluya karşı şahsen sorumlu değil ise, ipotek borçlusuna ödeme istemi yapılmaksızın doğrudan doğruya ipotekli taşınmaz malikinden borcun ödenmesi istenemeyeceği-
6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanuna 4531 sayılı Kanunla eklenen Geçici Madde 7’nin ikinci fıkrasında yer alan kira bedelinin yabancı paraya endeksli olarak belirlenmesi halinde ayrıca sözleşmelerde öngörülen yıllık artış şartının uygulanmayacağı yönündeki uygulanması zorunlu, emredici ve yürürlükteki yasal düzenleme nedeniyle, 2000 ile 2001 yılları için yabancı paraya endeksli kira sözleşmelerinde bir artış yapılamayacağı-
Alacağının varlığına maddi hukuk kuralları çerçevesinde inanarak icra takibine girişen, ancak bunu usul hukuku kurallarına uygun şekilde kanıtlayamadığı için itirazın iptali istemi reddedilen bir alacaklı, İ.İ.K.nun 67. maddesi anlamında “haksız” ise de, kötü niyetli olarak kabul edilebilmesine ve dolayısıyla, bu iki koşulun birlikte gerçekleşmesini açıkça şart koşan söz konusu hüküm çerçevesinde tazminatla sorumlu tutulmasına hukuken olanak olmadığı-
Borçlunun itfa itirazına dayanak yaptığı belgelerin (ödeme belgelerinin) altındaki imzaların duruşmaya gelen alacaklı vekili tarafından kabul edilmiş olması halinde bu belgeler “imzası ikrar edilmiş belge” niteliğini kazanmış olacağından icra mahkemesince “itfa itirazının kabulüne” karar verilmesi gerekeceği-
Dosyaya sunulan belgelerden, tüzel kişiyi temsil ettiği anlaşılan kişinin işlemlerinin, tüzel kişiyi bağladığının kabulü gerekeceği-